Her zaman okuduğumuz Fâtiha-i Şerife’deki sırât-ı müstakîm hakkında bilgi verir misiniz?


Çok kısa söylemek gerekirse, sırât-ı müstakîm Rasûlüllah’ın yoludur, Peygamber Efendimiz’in sünnet-i seniyyesi yoludur. Çünkü diyor ki: “Ey kullarım, ‘Kendilerine nimet verdiğin kullarının yoluna bizi ilet!’ diye dua edin; ‘Dalâlete düşmüş olanların ve Allah’ın gazabına uğramışların yoluna değil…’” diyor.

Dalâlete düşmüş olanlar hıristiyanlar… Çünkü Hz. İsâ’ya “Allah’ın oğlu” dediler, peygamberi ilâh edindiler, kâfir oldular.

 

لَقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ اللهَ هُوَ الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ (المائدة:٧٢)

 

(Lekad kefere’llezîne kàlû inna’llàhe hüve’l-mesîhü’bnü meryem) “‘Allah, Meryem’in oğlu İsa’dır.’ diyenler kâfir olmuşlardır.” (Mâide, 5/72) Alenen kâfirlik...

Sonra yahudiler de sapıttılar. Kendilerine hak peygamber, hak kitap indiği halde Allah’ın gazap ettiği kavim durumuna düştüler.

Onların durumunda olmamak için çare, Peygamber Efendimiz’in yolunda yürümektir. Sünnet-i seniyyeye sarılmaktır. Takvâ yoludur. Yani tasavvuf ve takvâ, Peygamber Efendimiz’in yoludur. Ona dikkat ederek yürürseniz, Kur’an-ı Kerim’i çok okursanız, hadis-i şerifleri çok okursanız, büyük alimlerimizin hayatlarını okursanız, eserlerini okursanız o kendiliğinden belli olur.

Böyle bir zümre içinde olursanız, o yaşama kendiliğinden olur. Zümreden koptuğunuz zaman, yollarından çıktığınız zaman, kendiniz yeni bir yol keşfedemezsiniz. Çünkü yol keşfedilmiş, sırât-ı müstakîm ayan beyan meydandadır. Sizin saptığınız, kestirme sandığınız yol çıkmazdır; batar gidersiniz.

 

Onun için sırât-ı müstakîm, takvâ ehli müslümanların yürüdüğü yoldur. Ehl-i Sünnet, sünnet-i seniyyeye sarılan insanların yoludur. Cemaat-i kübrâ-i Muhammediye’den, cadde-i kübrâ-i Muhammediye’den yürüyen insanların yoludur.

Kur’an’a ve hadise sarılırsanız, kurtulursunuz. Ona dayalı yola girerseniz, kurtulursunuz. Ondan ayrıldınız mı derece derece kandırılırsınız.

Kandırılmak vardır. Göz boyama şeklinde olur. Hokkabaz bile kandırır sizi... Şapkasının içinden tavşan çıkartır, tavuk çıkartır, yumurta çıkartır. Yumurtayı kırar, içinden Hamidiye altını, Reşat altını çıkartır. Hokkabazdır ama kandırır. Hokkabaz bile sizi kandırabiliyorsa, başkası haydi haydi kandırabilir.

Kanmamak için Allah’ın ipine sımsıkı sarılmak lazım! Kur’an-ı Kerim’e, hadis-i şerife sımsıkı sarılmak lazım!

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN