Vahdet hakkında görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?


Vahdet, birlik beraberlik demek... Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olması bugün en hayatî meseledir. Tabii vahdette, birlik ve beraberlikte bir ince nokta vardır; yanlış anlaşılmasın diye onu her zaman söylüyoruz. Hazret-i İbrâhim AS’dan misal vereyim:

Hazret-i İbrâhim AS Nemrud’un kavminden bir fert... Şehir halkı, bütün kalabalık Nemrud’a tâbî olmuş, İbrâhim AS hepsine karşı çıkıyor.

“—Kim haklı?..”

İbrâhim AS haklı...

“—Neden haklı; niye kalabalığa uymuyor, neden ayrılık çıkartıyor?”

Birlik hakla beraber olmaktır, hakîkatle beraber olmaktır da ondan... İbrâhim AS birlikte, ötekiler tefrikada...

“—Kim tefrikada, İbrâhim AS mı?”

Hayır! İbrâhim AS vahdette, ittifakta, ittihadda; geriye kalan bütün şehir ahalisi, kâfirler, müşrikler hepsi tefrikacı...

“—Neden?”

Haktan ayrılmışlar da ondan... Tefrikacı onlar; ittifakçı, ittihadcı bu...

İbrâhim AS hatırınızda kalsın diye, ondan misal veriyorum.

 

Büyüklerimiz kitaplarda bunu çok güzel yazmışlardır. Altı çizile çizile yazılmış, beyan edilmiştir. Birlik ve beraberlik, hakla beraberliktir. Kalabalıkla beraberlik helâk eder insanı...

İnsan kalabalıkla beraber oldu mu, mahvolur. Stadyumda beraber olacaksın, Kızılay’da beraber olacaksın, eğlence yerlerinde beraber olacaksın... Muazzez Abacı bir konser verecek oldu mu, stadyum tutuyorlar. Ama bir camiye bir mübarek hocaefendi gelse, iki saf insan gelmiyor meselâ... Kuru kalabalığın hiç kıymeti yok... O kuru kalabalık sirke sineğine benzer. Hangi sirkeyi koyduğun zaman, meydanda sinekler olur; hiç kıymeti yok... Onlar biraz sonra ölürler, sapır sapır kenara serilirler. Kalabalığın hiç kıymeti yoktur. Birlik ve beraberlik, hakla beraber olmaktır.

Onun için, nerde hak varsa, haktan yana olacak! Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: [18]

 

زُلْ مَعَ الحَقِّ حَيْثُ زَالَ (حب. طب. ع. مخول السلمي)

 

(Zül mea’l-hakkı haysü zâle) “Hak nereye giderse hakla beraber ol!”

Bunları ben makalelerde yazdım, herkes bilsin, öğrensin diye... Birlik ve beraberliğin kanunlarını bilsin diye, öğretmek için hadis-i şeriflerden misal aldım.

Peygamber Efendimiz diyor ki: “Hak nereye giderse hakla beraber ol!” Yenimahalle’ye gitti, Yenimahalle’ye git! Hacıbayram’a geçti, Hacıbayram’a git! Keçiören’e gitti, Keçiören’e git! İlle Yenimahalle’de kalacağım, ille şurada kalacağım deme, hak nerede ise hakla beraber ol! Bulunduğun yerden hak ayrılmışsa, oradan sen de ayrıl!.. Hakkın eteğine yapış, hakla beraber ol; bir kişi bile olsa... O zaman kurtulursun. Yoksa koca kalabalığa, koca kavme uyarsan, yandın!

“—Herkes plaja gidiyor, biz gitmeyecek miyiz?”

Gitmeyeceksin!..

“—Herkes eğlenceye gidiyor, biz gitmeyecek miyiz?”

Gitmeyeceksin!.. Hakla beraber olacaksın!.. Vahdetin esrarı ve kanunları budur.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN

[18] İbn-i Hibbân, Sahîh, c.XIII, s.196, no:5882; Taberânî, Mu’cemü’l-Kebîr, c.XX, s.322, no:763; Ebû Ya’lâ, Müsned, c.III, s.137, no:1568; İbn-i Esîr, Üsdü’l-Gàbe, c.I, s.998; İbn-i Hacer, el-İsâbe, c.VI, s.56, no:7854; Buhàrî, Târih-i Kebîr, c.VIII, s.29, no:2045; Mahvel el-Behzî es-Sülemî, babasından.

Hàkim, Müstedrek, c.IV, s.176, no:7276; Abdullah ibn-i Abbas RA’dan.

Kenzü’l-Ummâl, c.XV, s.1363, no:43578, 43580; Mecmaü’z-Zevâid, c.VII, s.593, no:12342; Câmiü’l-Ehàdîs, c.V, s.331. no:4236 ve c.XXXXI, s.231, no:44741; RE. 13/6.