Levh-i mahfuz görülebilir mi, değişebilir mi?


Allah’ın gösterdiği kullar görebilir ve değiştiğine dair rivayetler vardır.

 

يَمْحُوا اللهُ مَا يَشَاءُ وَيُثْبِتُ وَعِنْدَهُ أُمُّ الْكِتَابِ (الرعد:٣٩)

 

(Yemhu’llàhu mâ yeşâü ve yüsbitü ve indehû ümmü’l-kitâb) “Allah dilediğini siler, dilediğini de sabit bırakır. Bütün kitapların aslı, ana kitap onun yanındadır.” (Ra’d, 13/39) ayet-i kerimesinin izahında ve daha başka ayetlerde bu husus bildiriliyor.

Meselâ, menâkıbda geçer ki, bir şahsın dervişi kendisinin Levh-i Mahfuz’da cehennemliklerin arasında isminin yazıldığını görmüş. Demiş ki:

“—Üstâdım, zât-ı âlinizin ismini Levh-i Mahfuz’da cehennemliklerin arasında yazılmış görüyorum. Siz ibadet ediyorsunuz, namaz kılıyorsunuz ama, cehennemliklerin arasındasınız.”

“—Ben ibadeti Allah emrettiği için yapıyorum. Cennetlik de olsam, cehennemlik de olsam, vazifem; onu yapmağa devam edeceğim! Ben onu senden önce kaç senedir görüyorum.” demiş.

Yâni, vazifesine, kulluğuna hiç aksatma vermeden devam ediyor. Ertesi gün derviş yine gelmiş:

“—Efendim, baktım levha değişmiş. İsminizi cennetlikler arasında gördüm bu sefer...” demiş.

Allah-u Teàlâ’nın nazarında, ind-i ilâhisinde zaman yoktur, evvel yoktur, ahir yoktur. Zamandan ve mekândan münezzehtir.

 

يَفْعَلُ اللهُ مَا يَشَاءُ (ابرهيم:٢٧)

 

(Yef’alü’llàhu mâ yeşâu) “Rabbü’l-àlemîn, ne dilerse onu yapar.” (İbrâhim, 14/27)

 

إِنَّ اللهَ يَحْكُمُ مَا يُرِيدُ (المائدة:١)

 

(İnna’llàhe yahkümü mâ yürîd) “Allah neyi dilerse öyle hükmeder.” (Maide, 4/1)

Sahih hadis-i şeriflerde bildiriliyor ki:[7]

 

الدُّعاءُ يَرُدُّ القَضَاءَ بَعْدَ أَنْ يُبْرَمَ (كر. عن نمير بن أوس مرسلاً)

 

(Ed-duâu yeruddü’l-kadàe ba’de en yübrame) “Kulun yaptığı dua Allah-u Teàlâ Hazretleri’nin hükm-ü ilâhîsini kesinlik kazanmışken değiştirir. Allah duayı kabul eder.”

Dua işlerin değişmesine sebep olur. Dua edersin, Allah duayı kabul eder ve işi değiştirebilir. Demek ki bazı değişmeleri lütfediyor Mevlâ... O da Allah’ın bir takdiridir diye izah ediliyor.

Levh-i Mahfuz’da değişiklik olur, oluyor. Olduğunun misalleri çok...

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN

[7] İbn-i Asâkir, Târih-i Dimaşk, c.XXII, s.158; İbn-i Hacer, el-İsâbe, c.VI, s.511, no:8911; İbn-i Esîr, Üsdü’l-Gàbe, c.I, s.1077; Nümeyr ibn-i Evs el-Eş’arî Rh.A’ten.]

Kenzü’l-Ummâl, c.II, s.63, no:3119; Câmiü’l-Ehàdîs, c.XII, s.499, no:12407; RE. 207/12.