“Eş ve çocuklar, kişinin yakînini zayıflatır.” diyorlar. Bu sebepten dolayı tasavvufta tekemmül için evliliği geciktirebilir miyiz?


Böyle söyleyen kişiler olmuş ve onun için evlenmemeyi tercih edenler, mücerret bekâr yaşamayı tercih edenler olmuştur. Bizim yolumuz bu kanaatte değildir. Evlilik insana sükûn veren, huzur veren bir bağlılıktır. Peygamber Efendimiz evlenmiştir, diğer peygamberler evlenmişlerdir. Evliliğin insana sağladığı çeşitli nimetler arasında, ibadetlerinin sevaplarının bile çok olması vardır, dininin bütünleşmesi durumu vardır; gözünün doyması gönlünün doyması meselesi vardır. Bir takım meşakkatler vardır ama o meşakkatler sevaptır. İnsanın ailesini çoluk çocuğunu geçindirmek için uğraşması, didinmesi, çalışması sevaptır; gazi gibi haccetmiş insan gibi sevap kazanır.

O bakımdan biz evliliği daha uygun görüyoruz, çünkü Peygamber Efendimiz’in yoludur. Bekâr kalmak, mücerret durmak yolu, ruhbanlık yoludur; makbul değildir ve onun sonunda bazı patlamaları ve zararları olur. İnsan bekâr dururken dururken normallikten başka taraflara doğru kayar; ruhi durumlarında bazı sıkıntılar olur. O bakımdan biz onu tasvip etmeyiz. ”Tekâmül edeyim!” diye evlenmemek değil, “Tekâmül edeyim!” diye evlenmek gerekir; çünkü o zaman birçok problem halledilmiş olur.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN