Tasavvufta Yunan ve Hint etkisi hakkında ne dersiniz?


Felsefî tasavvufta, işin sözünün edilmesinde, kitaplarda yazılmasında bunlardan bahsediliyor. Olabilir. Hindistan’daki bazı tarikatler, Türkistan’daki bazı tarikatlar Şamanizm’den, Brahmanizm’den, Budizm’den etkilenmiş olabilirler. Başka yerlerdeki bazı tarikatlar hristiyanlardan filân bazı etkiler almış olabilirler, mümkündür. Ama bunlar mevziîdir, münferit olaylar tarzındadır.

Almışsa bile mahzuru olmayan şeyleri almıştır. Çünkü o da tepeden tırnağa batıl değildir. Belki hristiyanlığın aslî tarafındandır, veya yahudiliğin aslî tarafındandır. İnsanlara şefkattir veya nefsi terbiye etmek için bir metoddur. Metod kullanılabilir. İlim Çin’de bile olsa alınacağı için, nefsin terbiyesi için bir metod belki kullanılmış olabilir. Bizde yoktur. Bizim yürüdüğümüz yolda, biz hadis-i şerife uygun, Kur’an-ı Kerim’e uygun olan şeyi yapmağa, onun dışındaki şeyleri yapmamağa ve böyle bir etki varsa onu ayıklamağa çalışıyoruz.

Bu Hint etkisi meselâ Kalenderîlik’te vardır. Kalenderîler dört şeyi kesiyor: Saçı kesiyor, cascavlak kalıyor... Kaşı kesiyor, bıyığı kesiyor, sakalı kesiyor. “İşte bu Kalenderîler Hindistan’dan etkilenmiş, oradan gelmiş.” diyorlar. Olabilir. Peygamber Efendimiz’in böyle bir şey yapması yok... O halde bir etkilenme olabilir.

Alevî-Bektâşî gruplarının içinde tırnak uzatmak, saçı, bıyığı uzatmak görülüyor. Adetâ bir tasavvufî bir şey verilmiş ona... İlle kâsenin içine girecek, içerken yüzecek filân diye... Bunlar tabii İslâmî görünmüyor. Belki, Şamanizm’den gelmiş bazı şeyler...

Veya giyim kıyafette boynuna bağladığı bir takım şangur şungur malzeme ve sâire bazı Şamanist etkileri anlatır. Ama bunlar küçük, mevziî olaylar...

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN