Efendim, Bosna’ya gitmek istiyoruz, ne dersiniz?
Ben, bizim kardeşlerimizin Bosna’ya gittiği zaman çok büyük fayda sağladıklarını sanmıyorum. Afganistan’a gittikleri zaman da büyük ölçüde öyleydi. Umumiyetle onlara yük oluyorlar. Çünkü dillerini bilmezler, arazilerini bilmezler... Ama moral veriyorlar. Türkler’i seviyorlar; Türkler’in oraya gelmesinden moral buluyorlar.
Tabii bunların da onlara verecekleri bazı şeyler olabilir. Münasip durumda olanlar gidebilir. Ama herkesin gitmesi gerekmez. Çünkü İslâm âleminin her tarafında savaş var, her yerde hizmet var... En yakın yerleri öncelikle kollayıp, ondan sonraki uzak yerlere de yardım elini uzatmak lâzım.
Hocaefendilerin ifadeleri beni fevkalâde titretti ve heyecanlandırdı ki;
“—Batı’da, Mağrib’de bir müslüman kadın esir olsa, cümle cihan halkının, Maşrık’taki bütün insanların ellerinde ne kadar parası varsa verip, ne yapıp yapıp o kadını kurtarmaları gerekir! Bunu yapmadıkları takdirde vebal altında kalırlar, sorumlu olurlar. Allah onları mes’ul tutar!” diye bildirildiğine göre, ona göre çalışması lâzım. Elbette bütün gayreti gösterecek.