Parti kurup politikaya atılacağınız konusunda çeşitli spekülasyonlar var; bu konuyu açıklığa kavuşturur musunuz?


Şimdi, müslüman olarak her kişinin toplumuyla ilgilenmesi, içinde yaşadığı toplumu düzeltmeye çalışması gerekir. Bu düzeltme, her yönlü çalışma ile olur. Ben şahsen önemli çalışma olarak, kültürel çalışmayı görüyorum. Dergiler çıkartıyorum, kitaplar neşrediyorum. Konferanslar veriliyor, daha başka çalışmalar yapıyoruz. Radyo televizyon kurmağa çalışıyoruz, yayınlar yapmağa gayret ediyoruz. Kurslar kurmuşuz, okullar kolejler açmışız. Böyle çalışmalar yapıyoruz.

Tabii, bunları yapmak başka çalışmaları yapmamak mânâsına gelmez. Toplumun bünyesini kuvvetlenmesi ve her yönden iyi duruma gelmesi için elimizden gelen her şeyi yapmamız lâzımdır. Kanunlara göre de seçme ve seçilme bir hak, aynı zamanda bir ödevdir. Seçim sandığına gitmeyene cezâ da yazıyorlar.

O halde, politika sahasında müslümanların çalışması normaldir. Nitekim, İslâm’dan bahseden, İslâm’a hizmet etmek istediğini söyleyen politikacılar vardır. Konuşmasını bu tarzda yapan insanlar vardır. Demek ki, parti kurulabilir, politika yapılabilir. Eski diyânet işleri başkanı Gümüşhâneli Lütfi Doğan benim talebemdir. İlâhiyattan mezundur. İşte politikanın içindedir, aynı zamanda mutasavvıftır. Reisicumhurluğa bile adaylığını koydu, görüyorsunuz.

Politikayı toplum çalışmalarının yegâne hizmet şekli olarak görmüyorum; küçük bir bölümü olarak görüyorum. Kültürü ve eğitim çalışmalarını daha önemli görüyorum.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN