Müridin şeyhinin davranışlarını kendi aklına göre yorumlaması, “Hocam şu noktada hata etti.” gibi sözler söylemesi, kendi düşüncesini bazı âyet ve hadislerle desteklemeye çalışması doğru mudur?


Burada önemli olan müridin bağlandığı şeyhin şeriat bilgisidir. Neden bağlanılıyor? Şeriati iyi öğrensin diye. O mübarek bazı meseleleri daha iyi göreceği için, onun ilmine, irfanına, görüşüne, sezgisine itimat etmek lazım. İtimat edeceği bir insana bağlanması, cahile, dini bilmeyen insana bağlanmaması lazım.

Yalan yanlış şeyler söyleyen, yapan bir insana bağlanırsa, tabi şu âyete aykırı bu âyete aykırı filan diye ortaya müşkiller çıkar. Ama alim, Allah’ın emirlerini yasaklarını bilen bir kimseye bağlanmışsa, o zaman kendisi onun hareketlerinin bazen şeylerini [hikmetlerini] kendisinin bilgisi az olduğundan anlayamayabilir. Din ilimleri incedir; hayat tecrübesi lazım, basîret, ferâset lazım, herkes ona sahip değildir.

O bakımdan mürşid, mürşid-i kâmil ise müridin böyle itirazları onun helakine sebep olur. Sonunda kopar gider, mahvolur gider. O hususta çok dikkatli olması lazım.

İşte görüyorsunuz sorulardan, bazen insanlar neler düşünüyor, yanlış şeyler yapabiliyor. Âlime hürmet etmek, gelişi güzel çizmeden yukarıya çıkmamak lazım. “Çizmeden yukarıya çıkmamak.” diye bir şey var.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN