Kelâm ilminin konusu nedir? Kelâmî tasavvuf nedir? Ayrıca kelam ilminin Kur’an’daki ve sünnetteki yeri nedir?
Kelâm ilmi demek, “İslâm inancının savunulması ilmi” demektir. Yani Allah’ın birliği, Peygamber Efendimiz’in peygamberliği gibi itikadî konuların incelenmesi ve savunulması ilmidir.
İslâm yayıldıktan sonra çeşitli kültürlerle karşı karşıya gelince “Allah Kur’an-ı Kerim’de böyle buyuruyor. Peygamber Efendimiz hadîs-i şerifinde şöyle buyuruyor.” dediğin zaman karşındaki adam hıristiyan veya yahudi veya ateşperest veya Hintli veya Çinli veya Avrupalı; ona bir de mantıklı olarak bunu anlatmak gerekmiştir. “Bak iki tane ilâh olsa olmaz.” vesaire diye muhakeme yoluyla da, mantıkla, akılla onları kazanmak gerekmiştir.
İlm-i kelâm budur. Yani, akaidin böyle mantık ve akıl yoluyla incelenmesi ve savunulması bilgisidir.
Kelâmî tasavvuf, tasavvufun bu mânada akılla, mantıkla hem kelâm konularının tasavvuf yönünden izahı hem tasavvuf konularının kelâm metoduyla açıklanması şeklidir.
Kelâm ilmi Kur’an-ı Kerim’de vardır. Meselâ Yâsîn Sûresi’nde kemiği eline almış da ufalamış, Peygamber Efendimiz’e gelmiş. “Söyle bakalım bu kemik ufalandıktan sonra bunu kim diriltebilir?” Buna benzer böyle kâfirlerin iddiaları... “Allah insanları öldükten sonra diriltmeyecek.” demeleri, inkârları, şirkleri Kur’an-ı Kerim’de bahsedilmiştir. Onlara cevapları verilmiştir. Bu kelâm ilmidir.
Meselâ:
لَوْ كَانَ فِيهِمَا آلِهَةٌ إِلاَّ اللهُ لَفَسَدَتَا (الأنبياء:٢٢)
(Lev kâne fîhimâ âlihetün illa’llàhu) “Eğer bu yerde gökte Allah’tan başka ilahlar olsaydı, (lefesedetâ) yer gök hercümerc olurdu, perişan olurdu.” (Enbiyâ, 21/22)
Herkes bir başka türlü laf söylerdi. “Ben tanrıyım, şu şöyle olsun!” derdi. Ötekisi de “Ben de tanrıyım, öyle olmasın, böyle olsun!” derdi. Karmakarış olurdu. “Demek ki birden fazla olması mümkün değil. Bu düzen ancak Allah’ın birliğiyle mümkün olur.” diye bir muhakemeyle iddia ediliyor. Yani kâfirin küfrü reddediliyor, cevabı veriliyor. Demek ki kelâm ilmi Kur’an-ı Kerim’de vardır, hadîs-i şeriflerde vardır. Zaten kelâm ilmi akaidi âyet, hadis, mantığı, muhakemeyi de ortaya koyarak savunan bir yoldur.