“Kazası olan kimse, akşamdan sonra Evvâbin namazını ve diğer nafile namazları kılamaz; kılsa bile Allah kabul etmez!” diyorlar. Lütfen bunun hakkında açıklama yapar mısınız?


Muhterem kardeşlerim! Akılla, mantıkla gelin bu meseleyi çözelim:

“—Kılsa bile Allah kabul etmez!” diyormuş.

Yâhû sen Allah’ın vekili misin? Bir kul namaz kılıyor, “Kılsa bile Allah kabul etmez!” diyor. Kimsin sen yâhu, Allah’tan mesaj mı aldın? Bu ne biçim laf?

Bizim ulemamız, “Kılsa kabul olur.” diyor, niye kabul olmayacakmış? Kabul olur kardeşlerim. Peygamber Efendimiz’in hadis-i şerifte, “Kılın! Denizlerin köpüğü kadar günahınız olsa bile affeder.” diye teşvik ettiği bir namazı, “Rasûlüllah emretmiş, tavsiye etmiş; ben de kılayım!” diye kılsam, niye kabul etmesin Allah? Bu nereden çıkıyor, bu ne biçim laf?

Bizim Hanefî mezhebimizde böyle bir mesele yok... Kılınan nafile namazlar sevaptır, kılınır.

“—Kaza borcu varsa hocam?”

Kaza borcu varsa, kaza borcunu ayrıca ödesin! Zaten namazı vaktinde kılmamış, kazaya bırakmış, bir günah işlemiş; şimdi onu ödeyeceğim diye bu sefer buradaki sevaplı işleri bırakıyor. Olur mu? Bir kabahat işlemiş, o kabahati temizlemek için, birçok iyi şeyi yapmıyor. Olur mu? Olmaz!

 

Onun için, kardeşlerimiz Duha namazını kılacak, İşrak namazını kılacak, Evvâbin namazını kılacak, Gece namazını kılacak, Teheccüd namazını kılacak. Ondan sonra Allah’tan öteki borçlarını da ödemesi için yardım isteyerek, fırsat buldukça ötekileri de kılmağa girişecek. Mâdem zamanında kılmamış, bir edepsizlik etmiş; onları yavaş yavaş ödemeğe gayret edecek. Hadis-i şeriflerde kılın diye Efendimiz’in tavsiye ettiği namazları kılmamak sûretiyle, ikinci bir edepsizlik yapmayacak. İkinci bir fırsat kaçmış oluyor bu sefer elinden...

O bakımdan bu mantık mantık değildir. Bizim mezhebimizde böyle şey yok... Onları kılacak! Hem, kabul olmaz sözü bayağı ayıp...

“—Allah bunu kabul etmez!”

Nereden bildin? Sen Allah’ın vekili misin? Allah’ın gönderdiği salâhiyetli şahıs Peygamber Efendimiz, “Şu namazları kılın!” diyor. Sen de dikilmişsin kılacak insanın karşısına: “Sen kılma, kabul etmez Allah!” diyorsun.

Tevbe estağfirullah... İnsanların aklı karıştı mı, nasıl karışıyor. Sen bizi akıl nimetinden mahrum etme yâ Rabbi!

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN