Bir profesör mübarek gecelerin bid’at olduğunu söylüyor. Ne dersiniz?
Mübarek gecelerin bid’at olduğu; o da doğru değildir. Bu gösteriyor ki her profesör tam profesör değil, demek ki. Bu da başka bir şeyin profesörü demektir. Cahillik profesörü belki. Osmanlıca bir şiir var: Hani birisi demiş ki karşısındaki adama:
Cehlin bu kadarı sehl olmaz.
Tahsilsiz bu rütbe cehl olmaz.
Yâni, “Cahilliğin bu kadarı kolay elde edilen bir şey değil. Bunun için bayağı bir gayret sarf etmek lazım! Sen galiba cahillik tahsil ettin.” demiş.
Neden doğru değil bu profesörün dediği?
“Mübarek gecelerin bid’at olduğu” diyor ya, hiç Kadir Sûresi’ni okumadın mı be adam? Profesörsün, Kadir gecesi bid’at değil işte... Kur’an-ı Kerim’de var:
لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ (القدر:٣)
(Leyletü’l-kadri hayrun min elfi şehrin) “Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” (Kadir, 97/3) buyruluyor.
Yığınla da hadîs-i şerif var. Kadir gecesini Peygamber Efendimiz aramış kendisi, i’tikâfa girmiş, ümmetine tavsiyelerde bulunmuş. Kuvvetli ihtimal şudur, zayıf ihtimal budur. Bir sürü rivayet var.
Bid’at olur mu Efendimiz’in bu kadar üzerinde durduğu şey? Boş bir laf…
Sonra Regaib gecesi hakkında hadîs-i şerifler var. Berat gecesi hakkında rivayetler var. Miraç gecesini biliyoruz Peygamberimiz miraca çıkmış. Bunlar boş laflar. Bu kadar, 1400 yıl geçmiş, büyüklerimiz, alimlerimizin uygun gördüğü şeyler süzgeçten geçmiş. Standart kalite belgesi damgalanmış şeylerdir.