Ahirete göçenlerimiz hesap gününe kadar ne hal üzere olacaklar?
Ahirete göçenlerimiz diyor yani, ihvanımız, mü’min kardeşlerimiz demek istiyor tabii. Mü’minse, Allah’ın sevgili kuluysa kabri cennet bahçesi olacak.
Hadis-i şerifte buyrulmuş ki:[57]
الْقَبْرُ رَوْضَةٌ مِنْ رِيَاضِ الْجَنَّةِ، أَوْ حُفْرَةٌ مِنْ حُفَرِ النِّيرَانِ
(ت. عن أبى سعيد)
(El-kabru ravdatün min riyâdı’l-cenneti, ev hufratün min huferi’n-nîrân) “Kabir mü’minin durumuna göre ya cennet bahçelerinden bir bahçedir, veyahut cehennem çukurlarından bir çukur durumundadır.” Günahkârsa kabir azabı vardır, kabirde azap görmeğe başlar insan. Günahkâr değilse, kabri cennet bahçesidir.
E, ahirete göçenlerimize hüsnüzan ediyoruz; derviştir, namazlıdır niyazlıdır, namusludur, hacıdır, iyidir diye. İnşaallah kabri cennet bahçesi olacak, ahirete göçünce evliyaullah büyüklerimiz ile buluşacaklar; Cenab-ı Hakk’ın zikr ü tesbihi ile meşgul olacaklar, kıyamete kadar öyle hoşça vakit geçirecekler.
[57] Tirmizî, Sünen, c.VII, s.500, no:2384; Deylemi, Müsnedü’l-Firdevs, c.III, s.231, no:4682; Ebû Said el-Hudri RA’dan.
Taberani, Mu’cemü’l-Evsat, c.VIII, s.271, no:8613; Ebu Hüreyre RA’dan.
Kenzü’l-Ummâl, c.XV, s.546, no:42109; Keşfü’l-Hafa, c.II, s.90, no:1853; Câmiü’l-Ehàdis, c.XXVIII, s.432, no:41805.