“Şirkin tevbesi yoktur.” diyorlar; ne dersiniz? Kul hakkının, adam öldürmenin tevbesi var mıdır? Kötü huyu olan bir kadının, kötü huyu olan bir erkeğin —cinsel sapıklıkları kasdediyor— tevbesi var mıdır?


Şirkin tevbesi imana gelmektir. İnsan mü’min olursa, kelime-i şehadet getirirse, Allah’ın varlığını, birliğini kabul ederse, müslüman oldum derse, Allah affeder. Onun tevbesi imana gelmektir.

Kul hakkının tevbesi; gidecek hakkı sahibine verecek, ondan sonra helâllik dileyecek.

Bir müslümanı bir kimse öldürmüşse;

 

وَمَن يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُّتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا (النساء:٩٣)

 

(Ve men yaktül mü’minen müteammiden fecezâühû cehennemü hàliden fîhâ) “Bir müslümanı kasden, bile bile öldüren bir kimsenin cezası, ebediyyen cehennemde kalmaktır!” (Nisa, 4/93) diye ayet-i kerime vardır. Fakat, pişman olmuşsa; onun da tevbe yolu kapalı değildir.

Yaptığını işin kötülüğünü anlayıp, kesilip, kat’î olarak bir daha yapmamağa azmetmekle, her günahın affolacağına dair Kur’an-ı Kerim’de ayet-i kerime var:

 

إِنَّ اللهَ لَا يَغْفِرُ أَنْ يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَلِكَ لِمَنْ يَشَاءُ

(النساء:٤٨)

 

(İnna’llàhe lâ yağfiru en yüşreke bihî ve yağfiru mâ dûne zâlike li-men yeşâ’) “Allah şirki, kendisine ortak koşmayı elbette bağışlamaz; bundan başkasını dilediğine bağışlar.” (Nisâ, 4/48)

Bu ayet-i kerime, Allah-u Teàlâ’nın şirkten başka her günahı affedeceğine dair bir kapı, ihtimal bıraktığı için, sıdk ile tevbe ederse, ondan sonra doğru yolda yürürse, Allah-u Teàlâ Hazretleri affeder. O, şirki affetmez dediği, o günah ile ölenlerin ahiretteki durumlarıdır. Dünyada iken yanlış yoldan dönüp de imana gelirse, hepsi affolur.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN