İslâm alimleri niçin cuma meselesini kendi aralarında halletmiyorlar?


Halledilmiş bir mesele... Bizce halledilmemiş bir tarafı yok... Gazetelerde yazıldı; büyük, itibarlı hoca efendiler “Cuma namazı kılınır.” diyorlar. Yâni ittifak var, halledilmiş durumda... Kılınmaz diyen bir kimse bilmiyorum ben... Bazı kimseleri söylüyorlardı, “Şu hoca kılınmazmış demiş.” filân diye soruşturduk; “Yok hocam, o da demiyor.” dediler.

Tek tük istisnâî bazı kimseler olabiliyor. “Rejim küfür rejimi olduğundan kılmayalım!” filân diyorlar ama, rejimin öyle veya böyle olmasıyla bu işin bir ilgisi yoktur. Bu hususlar fıkıh kitaplarına dayanarak, kaynaklara dayanarak çözümlenir.

Bizim —Allah selâmet versin— Ekrem Hoca bir kitap yazmıştır cuma namazı hakkında, şöyle bir parmak kalınlığında... Halledilmiş bir konudur. Kardeşimiz, o Ekrem Doğanay’ın cuma namazıyla ilgili kitabını okursa, daha geniş bilgi edinebilir. Gayet güzel fıkhî delilleri de toplamıştır.

Halledilmemiş bir mesele değildir, cuma namazı kılınır. Cuma namazınızı kılın! Almanya’da da olsanız kılın, Fransa’da da olsanız kılın! Çünkü ben Fransa’ya gittim; orada birçok camilerde cuma namazı kılınıyor. Kıldım ve huzur içinde el-hamdü lillâh... Kabul olmadığına dair içimde hiç bir tereddüt belirmedi. Fransa’da da kılınır, Almanya’da da kılınır, Türkiye’de de kılınır, başka yerde de kılınır. “Armudun sapı, üzümün çöpü...” dersen, aç kalırsın; ayvayı yersin o zaman...

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN