Hadis-i Şeriflerde sahabiler için, “Onlar seçilmiş kimselerdir.” deniliyor. Neden onlar seçilmiş kimseler de, bize bu nasib olmamış; açıklar mısınız?


Allah herkese başka nimetler veriyor. Herkesin gözü başka, kaşı başka... Boyu başka, posu başka... Memleketi başka, meziyetleri başka türlü oluyor. Bir farkı yok, önemi yok... Önemi var ama kader bu... Allah onlara sahabe olmayı nasib etmiş.

Yalnız bir müjde var: Peygamber SAS Hazretleri bir keresinde buyurdu ki:[6]

 

مَتٰى أَلْقٰى إِخْوَانِي؟ قَالُو: أَلَسْنَا إِخْوَانَكَ؟ قَالَ: بَلْ أَنْتُمْ أَصْحَابِي؛

 

وَ إِخْوَانِي، الَّذِينَ آمَنُوا بِي وَلَمْ يَرَوْنِي، أَنَا إِلَيْهِمْ بِاْلأَشْوَاقِ (ع. و

 

أبو الشيخ عن أنس)

 

RE: 390/2 (Metâ elkà ihvânî) “Ah, ah şu kardeşlerime bir mülâki olsaydım, bir kavuşsaydım!”

Böyle bir hasretli söz söyledi Peygamber Efendimiz.

(Kàlû) Sahabe-i Kirâm bu sözü duyunca dediler ki:

(Yâ rasûla’llàh, elesnâ ihvânek) “Yâ Rasûlallah, bizler senin kardeşlerin değil miyiz? İşte karşındayız ya! Kimlere kavuşmak istiyorsun sen?”

(Kàle: Bel entüm ashâbî) “Sizler benim ashâbımsınız. (Ve ihvânî ellezîne âmenû bî ve lem yeravnî) Benim ihvânım, benden asırlar sonra, yıllar sonra gelip de, beni görmedikleri halde, bana iman edip de yolumca yürüyenlerdir. (Ene ileyhim bi’l-eşvâk) Ben onları iştiyakla bekliyorum.” dedi.

Rasûlüllah’ın ihvânı olmağa çalışın! Yâni, böyle özlediği, kavuşmak istediği kimse olmağa çalışın! Takdir-i ilâhi bizi Yirminci Yüzyıl’da dünyaya getirmiş, Peygamber Efendimiz’in asrında gelmemişiz. Her şey hikmetle...

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN

[6] Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned, c.III, s.155, no:12601; Taberânî, Mu’cemü’l-Evsat, c.V, s.341, no:5494; Ebû Ya’lâ, Müsned, c.VI, s.118, no:3390; Enes ibn-i Mâlik RA’dan.

Kenzü’l-Ummâl, c.XII, s.336, no:34583; Mecmaü’z-Zevâid, c.X, s.53, no:16697; Câmiü’l-Ehàdîs, c.XIX, s.348, no:20940.