Fakültede bir hoca, İslâm’ın sadece erkeklerin ilim öğrenmesine müsaade ettiğini, kadınların bundan mahrum bırakıldığını; ilimle ilgili hadislerde kadın ibaresinin bulunmadığını söyledi. Ayrıca, İslâm tarihinde kadınların ilim öğrenmesini yasaklayan misaller olduğunu söyledi. Bu konuda ne dersiniz?
Yalan söylemiş, yanlış söylemiş; öyle değil! Peygamber Efendimiz SAS bir şerifinde buyurmuş ki:[29]
طَلَبُ الْعِلْمِ فَرِيضَةٌ عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ وَمُسْلِمَةٍ
(Talebü’l-ilmi farîdatün alâ külli müslimin ve müslimetin) “İlim taleb etmek, kadın ve erkek bütün müslümanlara farzdır.”
Herkesin bildiği bir hadis-i şeriftir. Sonra Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinde hem müennes, hem müzekker sîgali bazı emirler vardır.
Peygamber Efendimiz’in mübarek zevcesi Hazret-i Aişe Validemiz’den başlayarak en büyük alimler yetişegelmiştir. Hazret-i Aişe Validemiz bayağı alim ve fakih bir kimsedir. Kadın alimlerin en başta gelen misâlidir.
İslâm tarihinde kadın kadılar vardır. Kadın olduğu halde, fıkıhta fetva verecek kimseler vardır. Peygamber Efendimiz, kendi zevcelerine Kur’an-ı Kerim’i öğrettirmiştir.
Onun için, bu bilgi yanlıştır, eksiktir veya kasıtlıdır. İslâm, kadın erkek ayırımı yapmaksızın herkesin ilim öğrenmesini emrediyor, tavsiye ediyor. Hattâ ilmihal bilgileri, her müslümanın mutlaka bilmesi gereken şeylerdir, farzdır. Onları bilmezse ibadetini yapamayacağı için, kadına da namaz kılmak gerektiğinden, kadına da zekât vermek gerektiğinden, kadınların da öğrenmesi lâzımdır.
Herhalde müsteşrikleri filân okuyorlar, yalan yanlış şeyler söylüyorlar. Veyahut İslâm’ı yarım biliyorlar. Yarım hoca insanı dinden eder ya, işte üniversite hocalarının bir kısmı böyle... Ben de üniversite hocasıyım, bir kısmı diyorum, hepsi demiyorum. Dini güzel öğrendikleri zaman, hadis-i şerifleri okudukları zaman; hadis kitaplarının indekslerine bakarlarsa görecekler, dedikleri doğru değildir, yanlıştır.
[29] İbn-i Mâce, Sünen, c.I, s.259, no:219; Ebü’d-Derdâ RA’dan.
Kenzü’l-Ummâl, c.X, s.131, no:28653.