Dünya sevgisi kalpten nasıl çıkartılabilir?
Dünya sevgisi demek insanın bu dünya hayatını ana gaye edinmesi, âhireti ihmal etmesi, âhireti ihmal ederek bu dünyaya çalışması demektir. Yani adam iş kurmuş, işe dalmış, para kazanma hırsına düşmüş, harıl harıl harıl böyle şey yapıyor, ömrünü böyle geçiriyor.
E namaz, Cuma, oruç, hac nerede?
Yok. Çalışıyor adam, dükkanı bırakamıyormuş, bilmem neymiş, vesaire...
Ha, dünyaya dalmış, para hırsına dalmış, parayla elde edilecek şeyleri ana amaç edinmiş, işi gücü onunla geçiyor, âhirete ait çalışması vesairesi yok. Dünya sevgisi budur.
Yoksa dünya güzeldir; manzarası vardır, çiçeği vardır, balı vardır, kaymağı vardır, denizi vardır, deresi vardır, kuş sesleri vardır güzel, güzel. Güzel tarafları güzeldir. İnsan müslüman olarak onlara ibretle bakar, sevgiyle bakar, Allah’ın kudretini görür, Allah’a hamdeder, şükreder. Oturduğu zaman bahçesine;
“Elhamdülillah yâ Rabbi! Bana güzel bir ev nasip etmişsin. Bak ağaçları ne kadar güzel, şurada çiçekler var güzel kokuyor, hanımelleri, sümbüller, lâleler, kuşlar ötüyor. Elhamdülillah!”
Tamam, bu güzellikler dünya sevgisi sayılmaz. Dünya sevgisi diye kastedilen, söylenmek istenen, insanı insana âhiretini ihmal ettiren dünya meyli demektir, bu yasaktır. Yoksa dünyanın sevilecek şeyleri güzeldir.
Nitekim, Peygamber Efendimiz’ buyuruyor ki:[46]
لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ. قيِلَ. إِنَّ
الرَّجُلَ يُحِبُّ أَنْ يَكُونَ ثَوْبُهُ حَسَنًا، وَ نَعْلُهُ حَسَنَةً؟ قَالَ: إِنَّ اللَّهَ
جَمِيلٌ يُحِبُّ الْجَمَالَ (م. عن ابن مسعود)
(Lâ yedhulü’l-cennete men kâne fî kalbihî miskàle zerretin min kibr) “Kalbinde zerre kadar kibir olan, büyüklenme duygusu olan kimse cennete girmeyecek.”
(Kîle) Bunun üzerine Peygamber Efendimiz’e sordular:
(İnne’r-racüle yuhibbü en yekûne sevbühû hasenen) “Kişi elbisesinin güzel olmasını sever, ister. (Ve na’lehû haseneten) Ayakkabısının güzel bir ayakkabı olmasını ister. O da kibir mi?”
(Kàle) Peygamber Efendimiz buyurdu ki: (İnna’llàhe cemîlün yuhibbü’l-cemâl) “Hayır kibir değildir. Allah güzeldir, güzelliği sever.” buyurdular.
Tabii herkes giyinmek ister, yenisini giyinmek ister, eskisini bırakıp tazelemek ister. Güzel yemek ister, gönlü çeker, başkasında görse imrenir, yutkunmaya başlar, bunlar normal. İnsanın normal arzuları, beğenileri, baktığı zaman hoşuna giden şeyler, bunları sevmek dünya sevgisi değildir. Bunlara dalıp ahireti unutmak, bunlara dalıp Allah’a güzel kulluk etmeyi ihmal etmek dünya sevgisidir.
[46] Müslim, Sahîh, c.I, s.93, no:91; Tirmizî, Sünen, c.IV, s.361, no:1999; Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned, c.I, s.399, no:3789; İmam Mâlik, Muvatta’ (Rivâyet-i Muhammed), c.III, s.445, no:945; İbn-i Hibbân, Sahîh, c.XII, s.280, no:5466; Hàkim, Müstedrek, c.I, s.78, no:69; Beyhakî, Şuabü’l-İman, c.V, s.160, no:6192; Begavî, Şerhü’s-Sünneh, c.VI, s.367; Abdullah ibn-i Mes’ud RA’dan.
Kenzü’l-Ummâl, c.III, s.951, no:7747 ve s.959, no:7771; Câmiü’l-Ehàdîs, c.XVII, s.109, no:17693.