Alim bir kimse gelince ayağa kalkılıyor; bu davranışı Peygamberimiz yasaklamış mıdır?
Hayır yasaklamamıştır. Hendek Savaşı’ndan sonra Benî Kureyza kuşatıldığı zaman, Yahudiler Sa’d ibn-i Muaz RA’ın hakemliğine razı olacaklarını söylediler. Sa’d ibn-i Muaz Hendek savaşında yaralanmıştı, evinde yatıyordu. Haber gönderildi. Bir eşeğe binmiş olarak, Peygamber SAS Efendimiz’in yanına geldi.
O sırada Peygamber SAS, etrafında oturanlara:[35]
قُومُوا إِلَى سَيِّدِكُمْ (خ. م. د. حم. عن أبي سعيد الخدري)
(Kumû ilâ seyyidiküm!) “Efendiniz için kalkın ayağa!” dedi.
Onların eşrafından bir kişi olduğu için, onun için ayağa kalkmalarını istedi. Demek ki kalkılabiliyor.
Kendisi, kızı Fatıma geldiği zaman “Gel bakalım kızım!” diye ayağa kalkardı. Peygamber Efendimiz Fâtımatü’z-Zehrâ’nın evine gittiği zaman, o ayağa kalkardı.
Peygamber Efendimiz bir keresinde, evinde misafirlerine hizmet ettikleri esnâda, içeri girip çıkarken, Sahabe-i Kiram her seferinde ayağa kalkmak istediklerinde, onlara dedi ki:
لا تقوموا لى كما تقوموا لبعض الاعاجم
(Lâ tekùmû lî kemâ tekùmû li-ba’dı’l-eâcim) “Bazı yabancılara kalktığınız gibi, benim için her seferinde ayağa kalkmayın!” dedi. O da normal tabii... Girip çıkıyor, ikram ediyor. Böyle demesi de normaldir.
Fakat ulemâya, anaya babaya, büyüklere hürmeten, geldiği zaman ayağa kalkmak olabilir. Bir mahzuru yoktur.
[35] Buhàrî, Sahîh, c.X, s.251, no:2816; Müslim, Sahîh, c.IX, s.223, no:3314; Ebû Dâvud, Sünen, c.XIII, s.442, no:4539; Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned, c.III, s.22, no:11184; Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ, c.VI, s.57, no:11096; Neseî, Sünenü’l-Kübrâ, c.V, s.62, no:8222; Ebû Saîd el-Hudrî RA’dan.