Yevm-i şekte oruç tutmanın hükmü nedir? Ne buyurursunuz?
Yevm-i şek, “Ramazan’dan bir önceki gün, yani Şa’ban’ın 30’u mudur, yoksa Şaban bitti de Ramazan’ın bugün 1’i midir?” diye tereddüt edilen zamandır. Yevm-i şek orucu mekruhtur. Öyle ihtiyaten “Ramazansa Ramazan, Şa’ban’ın sonuysa nafile.” diye oruca niyet edilmez. Öyle olmaz. Ramazan’ın sonuna doğru, yani Şa’ban’ın 28’inden, 29’undan itibaren hilâli gözetlersiniz.
Hilâli nereden gözetleyeceksiniz?
Güneşin battığı tarafa doğru döneceksiniz, akşam vaktinde ufka bakacaksınız. Güneşin battığı yerden yukarılara, güneşin battığı yerin çevrelerine bakacaksınız. İncecik hilâli görürseniz tamam, ertesi gün Ramazan demektir. Onu aramaya gayret edersiniz. Göremezseniz, o zaman herkesin yaptığı gibi hareket edersiniz, “Ramazan geldi.” dediği gün tutarsınız, ”Gelmedi” dediği gün de, öyle ihtiyaten kendi bildiğinize iş yapmazsınız.
Kendi bildiğinize işi yapabilmek için bir şart var; bakıp görürseniz o zaman tamam, çünkü gördün. Görmedikten sonra uyun, o zaman umumun hareket ettiği gibi yapın.!
Herkes şimdi ayrı ayrı yollar çıkartıyor. Kimisi arkadaşının masasına tepesine dikiliyor;
“—Bugün orucu boz, bugün bayram.”
Nereden bildin?
“—Filanca yerden ilan ettiler.” diyor. Bir karışıklık oluyor.
Halbuki, o ilan edilen yerde de bazen başka şeyler olabiliyor.
Biz kendi işimize dikkat edelim. Buraya uyalım. Ama Şa’ban’ın sonlarına doğru ufku gözleyelim. O ibadete vesile olduğu için, insan ibadet sevabı alır. Bakalım, Ramazan’ın gelişini gözetleyelim. Görürsek ertesi gün Ramazan’ı tutarız, görmezsek buranın usûlüne, takvimine uyarak oruç tutalım!