Namazda ve diğer ibadetler esnasında elimde olmadan kafama, aklıma acayip vesveseler geliyor. Bu elimde olmadan oluyor. Bunlardan kurtulmak için ne yapmak lazım?


Abdesti güzel almak lazım; çünkü şeytan o zaman yanına sokulamaz. Yapacağı ibadetin mânasını düşünerek, ona kendisini daha çok bağlayacak tedbirleri alarak öyle yapması lazım.

Namaz kılma hususunda Hâtem-i Esam Efendimiz’i hatırlayıverdim. O namaza duracağı zaman ne yaparmış? Kendi kendine ne dermiş?

Bak namazı nasıl kılıyor? Biz de kılıyoruz namazı ama o nasıl kılıyor:

“—Bu benim kıldığım namaz, son namazımdır. Azrail arkamda bekliyor.” dermiş, bir.

Namaz bitti mi, cellat boynuna kemendi geçirip onu asacak, Azrail göğsüne çömecek, canını alacak gibi. “Bu son namazım!” dermiş. Son namazını insan nasıl kılarsa öyle kılmak için, bu bir.

 

Kendisini Sırat köprüsü üstünde düşünürmüş. Karşısında Kâbe-i Müşerrefe’yi düşünürmüş. Daha daha nice şeyler düşünürmüş.

O mübarek neden bunları böyle düşünüyor?

Boş olan şey bir şey dolar. Kafayı boş bırakırsan vesvese dolar. Sen kendin güzel şeylerle doldurursan o zaman vesveseye düşmezsin. Kâbe’yi karşına getir, gözünün önüne getir. Allah’ın divanında olduğunu hatırla. Allah’ın divanında niçin el bağladığını düşün. Sübhâna’llah derken her türlü noksandan münezzeh olduğunu düşün. El-hamdü li’llâh derken nimetlerini düşün. Ona hamdi düşün. O zaman bunlar olmaz.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN