Müslümanlar için İslâmî yaşamda takvânın ve fetvanın yeri neresidir?
İslâm’da iki yoldan bahsedilir. Tarih boyunca Müslümanlıkta bir takvâ yolu vardır. “İhtiyatlı dindarlık, garantili yol” demek. Fetva yolu da; müftülüğe soruyorsun, “Yap, mahzuru yok canım.” diyor. Takvâ yolu şüphelilerden kaçıp ihtiyatla gitmek, garantili sevaplı yoldan yürümektir. Fetva yolu da “Müftü fetva verdi, yapılabilirmiş.” deyip yapmaktır.
Büyüklerimiz bize takvâ yolunu tavsiye etmişlerdir. Çünkü tehlikesi yok. Fetva yolunda, “Fetva ya yanlış verilmişse…” diye bir tehlike vardır. Takvâ yolu nefse ağır gelir ama garantilidir, sevaplıdır. Fetva yolu bazı tehlikelere açıktır. O bakımdan büyüklerimiz takvâyı tavsiye etmişlerdir.
Ama İslâmî yaşamda, tabi bazen sıkışık durumlar oluyor. İster istemez, istemeden insanın karşılaştığı durumlar oluyor. O zaman da takvâ ehli bir müftüye yani vicdanı olan, ilmi olan, irfanı olan bir salahiyetli alime gidip mesele sorulur. Yeri gelince ona göre, onun nasihatine göre hareket edilebilir. Eğer serbestsek önümüzde iki ihtimal var, ikisini de yapabiliriz.
“—Hangi yolu tercih edeyim?”
Takvâ yolunu tercih edin, garantilidir. Ama sıkışıksak o zaman fetvadan istifade edebilirsiniz. Fetva da hiç olmayan şey değil.