Kadının örtünmesi gereken yerleri neresidir?


Elleri bileklerine kadar, ayakları bileklerine kadar ve yüzü açık kalabilir. Yüzün dış arkası, ellerin bilekten yukarısı, ayakların bilekten yukarısı dahil bütün vücudun örtülmesi lâzım. Bunu örttü mü bir kadın, tesettürü sağlamış olur. Bu etekle de olur.

Ama insanın ayağı kayar, bayılır, düşer, kalkar filan... Yani içini de emniyetli giyinse, herhangi bir kaza ve arıza anında daha iyi olur. İç çamaşırlar ondan giyiliyor. Düşer, ayağı takılır, uyur. Mahrem yerleri görünebilir diye mümkünse ihtiyatlı olmak iyidir. Örttükten sonra örtünme sağlanmış olur ama, ihtiyat etse yine kaymaklı kadayıf olur, demek istiyoruz.

Bu hususta neye dayanıyorum?

 

Peygamber Efendimiz şalvar giyenlere, Allah’ın rahmetine ermelerini dilemiş, dua etmiş. “Şalvar giyenlere Allah rahmetini ihsan etsin!” gibi bir dua eylemiş.

Neden? Şalvar nasıl bir kıyafet? Bileklerden bele bol bir şekilde bacakları koruyor. Yani düşse de, kalksa da, otursa da, koşsa da, rüzgâr esse eteği açılsa da, koruyor altını… Onun için şalvar giyenlere özel dua etmiş. Neden? İhtiyat olmuş oluyor. Bazen bir rüzgâr esiyor, şemsiye “Küt!” ters dönüyor. Normal olarak duran şemsiye, “Çat!” öbür tarafa dönüyor.

Bir rüzgâr esiyor, etek kalkıyor. Etekle de olur ama bu gibi ihtimallere karşı hazırlıklı olmak daha iyi olur. Efendimiz’in duası gibi dua ederiz. Ne güzel olur hanımlar da şalvar gibi bileklerine kadar güzelce örten, kendilerini, yani örtülerinin altında içlerini de güzelce kapatan bir şeyler giyseler daha iyi olur.

 

Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimiz, bütün malını yoğunu savaş için gidecek orduya teçhizat alsınlar, diye vermiş. Hiç bir şey kalmamış. Mescide hasır bürünerek gelmiş. Yumuşak bir hasır herhalde, katı değil anlaşılan… Allah çok sevmiş. Melekler de o kıyafete bürünmüşler o gün. Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimiz’in o fedakârlığından, Allah’ın hoşnut olmasından dolayı, Allah sevdi onun kıyafetini diye hasır bürünmüşler. Hasır normal kıyafet değildir ama, duruma göre güzel olmuş oluyor.

İster hasır olsun, ister aba olsun, ister kaba olsun; hepsi birdir. Mühim olan örtmektir. Örtmekte bir incelik daha vardır. Altının görünmemesi lâzım. Kalın bir kumaş olup da şeffaf olursa örtünmüş sayılmaz. Kalın bir kumaş olup da, tam vücuda yapışmış bir streç pantolon, tesettür değildir, örtünmüş sayılmaz. Çünkü her şey belli. İşte göbeğinin çukuru şurası. Dizinin bilmem nesi burası. Her şey meydanda olursa, bu tesettür değildir.

 

Onun için, Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde buyurdu ki:

“—Ahir zamanda, yani dünyanın sonuna doğru öyle kadınlar dolaşacak ki İslâm diyarında; (kâsiyâtün âriyatün) giyinmiş ama çıplak olacaklar.

Kâsiyat, kisveli demek. Ariyat, ârî çıplak; giyinmiş ama çıplak.

Neden? Bu dar kıyafetlerden… Dar kıyafet. Kıyafet insanı korumak için bir şey. Sadece soğuktan korumak için değil ki. Haramdan, haram bakıştan da korumak için... Karşı tarafı da günaha sokmamak için, kendisi de günaha girmemek için bir vasıta. Dar kıyafet olmayacak. Altını gösteren kıyafet olmayacak. Kâfi bollukta olacak. Vücudun kötü düşüncelere sevk edici hatlarını belli etmeyecek. Bu İslâm’ın zihniyetidir.

Avrupa’nın giyiminin zihniyeti de vücudun bütün güzelliklerini ortaya koymaktır. Avrupalı fesat adamdır. Otomobil reklamı yaparken o kadını kullanır. Bilmem çiklet reklamı yaparken kadını kullanır. Naylon çorap, çorap mıdır? Değildir. Neden? Çünkü altı olduğu gibi görünüyor. Kilotlu çorap; bak işte, tam aşağıdan yukarıya kadar giyiliyor. Sen şimdi giyinmiş olmadın.

 

Peygamber Efendimiz’in yanında bedevînin birisi namaz kıldı. Paldır küldür, paldır küldür, paldır küldür; selâm verdi.

Peygamber Efendimiz dedi ki:

“—Ey filanca, sen namazını yeniden kıl. Çünkü sen namaz kılmadın!”

“—Kıldım yâ Rasûlallah.”

“—Kıldın ama, kılmadın.”

Giyindin ama giyinik değilsin! O bakımdan kıyafet ciddi olacak, bol olacak. Kıyafet dikkati çekmeyecek tarzda olacak. Süslü ziynetli, parlak, şaşaalı, pırıl pırıl kristal kumaşlar, bilmem neler… Herkesin gözü dikiliyor: Olmaz!

 Yani rengine dikkat edecek. Biçiminin, vücut biçimini örtecek tarzda belli olmamasına dikkat edecek. Altını göstermemesine dikkat edecek. Böyle bir örtüşle örttükten sonra iyidir. Ama herhangi bir olağanüstü duruma karşı da tedbirli olmak için şalvar giyerse, Efendimiz’in duasına da mazhar olmuş oluyor. Dış kıyafeti sorduğu için bu cevapları verdik.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN