Hocam! Bazı şahıslar hadislerin Peygamberimiz’in üzerinden söylenen sözler olduğunu iddia edip inkâr ediyorlar. Bu gibi kimselere tavrımız, onlarla ilişkilerimiz ne olmalı?
Cevap: Nasıl bu okuduğum kitapta “Ben şundan duydum, o şundan duymuş.” diye sağlam anlatıyor, kaynak gösteriyorsa dinde de her şey sağlam kaynak gösterilerek anlatılır. Bu hadislerin de büyük kitapları vardır. Benim evimde şu caminin yarısı kadar yer dolusu kitabım var. Bir sürü kitap var; yine ben kendimi çok kitap sahibi saymıyorum. Çok kitaplar var, bu konuda kaynaklar var.
O kaynaklarda “Hangi hadisin durumu nedir, râvîleri kimlerdir, sıhhat derecesi nedir?” yazılıdır. Bilen insan; “Şu hadis sahihtir, hasendir.” der. Zayıf hadislere “zayıf hadis”, mevzu hadislere “mevzu hadis”, uydurma olan sözlere “bu hadis değildir, uydurmadır.” diye alimlerimiz zaten söylemiştir.
Uydurma olan bir şeye uydurma demekte mahzur yok, ama Peygamber Efendimiz’den geldiği kesin olarak bilinen bir hadisi bir insan inkâr ederse kâfir olur. Âyeti inkâr eden de kâfir olur; Peygamber Efendimiz’den geldiği kesin olan bir haberi de inkâr ederse o da kâfir olur.