Bu zamana kadar bilmeden yılbaşlarını kutlamış, o gecelerde eğlenmiştim. Hâlim nedir? Ne tavsiye edersiniz?
Yanlış olan şeyler için tavsiye, tevbe etmektir. “Yâ Rabbi! Ben bilmeyerek veya bildiğim halde nefsime mağlup olarak, şeytana uyarak şu hatayı, bu günahı işledim. Affet yâ Rabbi!” dersiniz, sadaka verirsiniz, hatim indirirsiniz.
Günahları affettirmenin vesileleri vardır. Peygamber Efendimiz SAS Efendimiz buyuruyor ki:[43]
عِنْدَ كُلِّ خَتْمَةٍ دَعْوَةٌ مُسْتَجَابَةٌ (كر. عن أنس)
RE. 320/6 (İnde külli hatmetin da’vetün müstecâbetün) [Her hatimden sonra müstecâb bir dua vardır.] Yâni, “Bir hatim sonunda yapılan dualar makbuldür.”
Bir hatim indirirsiniz, dualar makbul olduğundan, o zaman açar elinizi, dua edersiniz; güzel bir vesile... Sonra bir namaz, kendinden önceki namazla aradaki günahların affına sebeptir. Tutulmuş olan bir ay Ramazan orucu, kendinden önceki tutulmuş olan Ramazan’la aradaki günahların affına sebeptir. Bir hac ve umre, kendinden evvelki hacla umreyle aradaki günahların, eğer daha önce hac ve umresi yoksa evvelki günahların affına sebeptir.
Demek ki, büyük silme yapmak istiyorsanız, hacca umreye gidersiniz. Senelik silmeler, affedilmeler Ramazan’la oluyor.
Cuma namazlarına gittiğiniz zaman, cuma günleri Kehf Sûresi’ni okuduğunuz zaman, gusül abdesti alıp camiye gittiğiniz zaman; bunlar da bir haftalık günahın üç gün ziyadesiyle yani on gün olarak affına sebep oluyor.
Haftalık silme cumada oluyor. Yıllık silme Ramazanlarla oluyor. Ömürdeki büyük silmeler hac ve umrelerle oluyor.
Bunlar vesilelerdir. Çeşitli şekillerde bunları kullanarak hatalardan sıyrılmaya, günahlardan kurtulmaya gayret edebilirsiniz.
[43] Beyhakî, Şuabü’l-İman, c.II, s.416, no:2254; Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliya, c.VII, s.260; İbn-i Hacer, Lisânü’l-Mîzân, c.VI, s.279, no:985; İbn-i Hibbân, Mecrûhîn, c.III, s.125; Hatîb-i Bağdâdî, Târih-i Bağdad, c.IX, s.390, no:4984; İbn-i Asâkir, Târih-i Dimaşk, c.XIV, s.271, no:1577; Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs, c.III, s.47, no:4121; Zehebî, Lisânü’l-İ’tidal, c.IV, s.412, no:9643; Enes ibn-i Malik RA’dan.
Kenzü’l-Ummâl, c.II, s.160, no:3340; Keşfü’l-Hafâ, c.II, s.777, no:1786; Câmiu’l-Ehàdîs, c.XIV, s.328, no:14396.