Bu tenkiti yaparken üslubunuz nedir efendim?


Ben bu gerçeklerden hareketle bir İslâmî gerçeği, sevgi gerçeğini, işbirliğini öne alan bir ikaz yapmış oluyoruz, bir çalışma başlatmış oluyorum. Kendi üslubum ile bu çalışmaya devam edeceğim. Çünkü herkesin bir üslubu vardır. Eskiler, “Her yiğidin bir yoğurt yiyiş tarzı vardır.” demişler.

Bizim üslubumuz Mevlânâların üslubu, Yunusların üslubudur. Sevgi ve kardeşlik üslubudur. Anadolu bununla birleşti, Osmanlı bu maya ile kuruldu ve asırlarca yaşadı. Biz ta önceleri düşünecek olursak, İslâm bu ruh ile çıktı. Bu ruh ile her tarafa yayıldı ve muhtelif kültürlere ait insanları bir potada, sevgi potasında İslâm potasında birleştirebildi. Biz o hoşgörü ve o enginliği, o genişliği şu anda kendimiz mutlaka aynen sağlamak zorundayız.

Bu reaksiyoner bir tavır değil, öze dönüş tavrı diye isimlendirilebilir. İslâm’ın ta özüne, Asr-ı Saadet Müslümanlığına dönmek diye tanımlanabilir. Böyle olunca da bu hususta bütün kardeşlerin ilgisi olacak diye düşünüyorum. Hatta Refah partisinden de, orada görev yapsın, çalışsın diye kendilerinden rica ettiğimiz kardeşlerimizden de… Diğer mensuplarından da. O hava ile güzel sonuçlara gideceğimiz kanaatindeyim. Kardeşlerimizin bir kısmı Nurcu, bir kısmı Süleymancı, bir kısmı Hüseyin Hilmi Bey’e bağlı. Bir kısmı Adıyaman’a bağlı, bir kısmı Erenköy’e bağlı. Bu bağlılıkların kardeşliğe mani olmaması gerektiği kanaatindeyim. O bir eğitim bağlılığıdır. Yani eğitimini oradan alıyor. Ama, kardeşlik, rekabetsiz sevgi dolu kardeşlik devam etmelidir.

 

Birleştirici tavırlara her zaman varım. Bu işi Özallar hareketiyle ilgili bir politik hareket olarak görmek ve göstermeğe çalışmak yanlıştır, hatadır ve vebaldir. Ben öyle bir şeyden davacı olurum. Bu benim kendi öz görüşlerimden kaynaklanan serbest bir harekettir. Özalların bir manevrası veyahut benim böyle bir manevranın içinde bir yük yüklenmiş bir kimse olarak gösterilmem, bana hakarettir. Böyle bir şey bahis konusu değildir.

Parti kurmak hakkım, bir vatandaş olarak. Her vatandaş parti kurabilir. Ben de bir parti kurma hakkına sahibim. Bu benim hakkım. Derginin kapağında bizim Refah Partisi’ne cihad açtığımız tarzında bir haber çıktı. Bu, kelimeleri bilmeden kullanmamalıdır.

Cihad, müslümanın müslümanla mücadelesi değildir. Refah Partisi de bizim organizasyonumuzdur. Sahipliğinde payımız olan bir organizasyondur. Böyle bir ifade tarzını da kabul etmiyorum. Refah partisi bizimken, biz kendi kendimizle mi mücadele içerisindeyiz. Böyle bir şey bahis konusu değil. Biz bir eğri hareketi, eğriliği doğrultmaya çalışıyoruz. Fikir münakaşası alış-verişi her yerde olur. Bir fikir mücadelesi diyebiliriz ama cihad açmak yanlış bir söz.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN