Bazıları silsilenin kesildiğini ve bu zamanda silsileden birisinin olamayacağını ileri sürüyorlar; ne diyelim?
Onlara cevap olarak, hadis-i şerifte:[62]
لاَ تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِي ظَاهِرِينَ عَلَى الحَقِّ، حَتَّى تَقُومَ السَّاعَةُ
(ك. عن عمر؛ طب. عن مغيرة بن شعبة)
(Lâ tezâlü tàifetün min ümmetî zàhirîne ale’l-hakkı hattâ tekùme’s-sâah.) “Kıyamet kopuncaya kadar, Cenâb-ı Hakk’ın dinini destekleyen iyi insanlar, bir iyi topluluk mevcut olacak!” diye bildirilmiştir; onu söylersiniz. Sonra, ayet-i kerimede:
وَإِنْ مِنْ أُمَّةٍ إِلَّا خلَا فِيهَا نَذِيرٌ (فاطر:٢٤)
(Ve in min ümmetin illâ halâ fîhâ nezîr) “Hiçbir topluluk yoktur ki, Allah oraya bir haberci, tehlikelerden haber veren bir vazifeli şahıs göndermiş olmasın!” (Fâtır, 35/24) buyruluyor; onu söylersiniz.
[62] Hâkim, Müstedrek, c.IV, s.496, no:8389; Dârimî, Sünen, c.II, s.280, no:2433; Taberî, Tehzîbü’l-Âsâr, c.III, s.165, no:921; Hz. Ömer RA’dan.
Taberânî, Mu’cemü’l-Kebîr, c.XX, s.403, no:961; Muğîre ibn-i Şu’be RA’dan.
Mecmaü’z-Zevâid, c.VII, s.564, no:12249; Câmiü’l-Ehàdîs, c.XVI, s.119, no:16372.