Arapçayı merak ediyoruz, öğrenmek istiyoruz. Fakat cumartesi pazar günü hariç çok yoğun bir çalışma sistemimiz var. Bu şartlar altında Arapçayı nasıl öğrenebiliriz? Bu konuda bizi aydınlatır mısınız?


Arapça konusunda benim çok hevesim var. Bana öyle geliyor ki, içimdeki hevesten neşemden dolayı, bir haftada otursam Arapça öğretirim gibi geliyor. Çok kolay.

Bizim hocamız var, Mahmud Bayram Hoca, şurada oturur. Belki namaza geliyor, belki şu anda yazlıkta olabilir. Ben liseyi bitirdim, edebiyat fakültesine gittim. Beni babamdan istemiş;

“—Onu çağır bana. Onlar dilbilgisi okudukları için dili kolay öğrenirler.” demiş.

İlk ders bir şeyler yazdırdı, ikinci ders cümle kurdurdu. İkinci ders Arapça cümleler kurduk. Ben de birkaç hafta sonra köydeki dedeme Arapça mektup yazdım. Kim bilir o mektup şimdi elime geçse, nasıl yazmışımdır Allàhu a’lem... Ama bir cesaret, bir heves... Olabilir.

Onun için, korkmayın. Cumartesi pazarları çalışmakla çok şeyler elde edilir. Keşke muntazam bir çalışma olabilse... Keşke burada bir esnafa, iş güç sahibi kimselere bir cumartesi pazar okulu açsak da bu dersleri versek. Zor değil, kolay...

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN