Üniversitede okuyorum. Bir toplum içine çıkınca kekeliyorum, konuşma zorluğu çekiyorum. Bu sıkıntım yedi sekiz yaşında başladı. İki sene sonra okulu bitireceğim ama, içimde bir endişe var... Bu yüzden okulu bile bırakmayı düşündüm. Ne tavsiye edersiniz?


Hiç lüzum yok! Bu korku normaldir, herkeste olur, hatiplerde bile olur. En hatip insan, meşhur bir hatip bile konuşmaya çıkacağı zaman heyecanlanırmış. Kitaplar böyle yazıyor. Hattâ Amerikan reisicumhurlarından Abraham Lincoln isminde, hitabetiyle tanınmış birisi enteresan bir söz söylemiş:

“—Bir topluluğa karşı bir konuşma yapmaktansa, dövülmeyi, pataklanmayı, dayak yemeyi tercih ederim.” diyor. “Dövsünler, yeter ki konuşmayayım!” diyor, o kadar çekiniyor. “Ama, konuşmaya başladıktan sonra da, sözü kesmektense pataklanmayı tercih ederim.” diyormuş. Başladığı zaman da tatlı geliyor demek ki, o zaman da konuşup duruyor.

Konuşma için hiç endişe etmeyin! Bu bir kusur değildir, normaldir, hayâdan dolayıdır. İnsan, karşımdaki beni ayıplar mı diye ürküyor. O ürküntü kendisine tutukluk veriyor. Normaldir bunlar, anormal bir şey yoktur. Bütün hatiplerin buna benzer sıkıntıları olabiliyor diye düşünüp rahatlayın!

Tabii, iyi şeyleri öğrenmeye devam edin! O zaman, konuşacak şeyi, söyleyecek şeyi olan nasıl olsa söyler. Köylü kadın da konuşur, cahil de konuşur, herkes konuşur. Konuşacak bir şeyi oldu mu, konuşuyor. Onun için ben diyorum ki: Şuranızda bir defter, bir de kalem bulunsun; güzel şeyleri, beğendiğiniz şeyleri yazın! Yazarsınız, birikir, böylece konuşacak şeyler artar.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN