Sayın Hocam! Benim param var, faizin haram olduğunu biliyorum fakat çok fakir bir aile için geçinsin diye faize versem olur mu? Bununla ev kirasını verebilir mi?


Allah-u Teâlâ Hazretleri faizi haram kılmıştır. Verilen bir paranın fazlasıyla alınması olmaz, fazlalığı faizdir. Verilen bir buğdayın fazlasıyla alınması olmaz, fazla kilosu faizdir. Yalnız hadîs-i şerîfte bunun istisnası vardır: Gayrimüslim ülkelerde faiz İslâmî kanuna göre olmadığından, faiz mevcut olduğundan, gayrimüslim ülkelerde faiz işlemi müslümanla müslüman arasında vardır ama müslümanla o ülkedeki insanlar arasında yoktur. Çünkü onlar faizi haram bilmiyorlar, kendi şeriatlerine göre uyguluyorlar; veriyorlar, alıyorlar. Binâen aleyh; “Orada alınabilir.” diye fıkıh kitaplarında yazılır.

Bu soruyu soran şimdi Avustralya’da oturduğuna göre, Avustralya’daki bir bankaya para yatırıp o hadîs-i şerîfe göre, yani Fikri Yavuz’un fıkıh kitabında da vardır, onun faizini kendisi de alabilir, bir başkasına da verebilir. Ama İslâm ülkesinde olmaz. Çünkü o zaman, orada İslâm kanunlarına göre haram olan bir şey yapılmış oluyor. Burada bunların kanunlarına göre meşru olan bir şeyi bunlardan almak caizdir. Çünkü kendi kanunları meşru sayıyor. Usûl böyledir.

 

Fakat bu cevaptan sonra, benim söylemek istediğim bir husus var: Para çok büyük bir kuvvettir. Sermaye çok büyük bir kuvvettir. Bunu kullanmasını bilen insan bundan çok büyük istifadeler sağlar. Sağladıkları için bunu kullanmasını bilen bankalar, müesseseler faiz vererek para topluyor ve kullanıyor; kuvvetten istifade ediyor, büyük kârlar elde ediyor. Binâen aleyh, bu kârların faize verilmeden mümkünse insanın bizzat kendisi tarafından kullanılmasını sağlamak lâzımdır. Bu daha iyidir. Bir başkasını kuvvetlendirmek yerine, insan bu işi kendisi yaparak kuvvetlendirme yoluna gitmelidir.

Hatta onun için ben diyorum ki, dergide de yazdım, birisinin malını aldığınız zaman ona yardım etmiş oluyorsunuz. Bir markayı aldığınız zaman, o fabrikaya yardım etmiş oluyorsunuz. O halde bir malı almakla veya almamakla, birisiyle mücadele edebilirsiniz. “Protesto olsun.” diye almamakla, boykot etmekle yapabilirsiniz.

 

Meselâ, Sırplar müslümanları eziyor; “Sırpların mallarını almıyorum.” derseniz, “Şu ülke Sırplara yardım ediyor, onun mallarını almıyorum!” derseniz adamların yelkenleri suya iner, gelip yalvarmaya başlarlar. “Aman, tamam, dediğiniz olsun.” derler. İslâm ülkeleri bir boykot yapsın, yapabilsin. Harp etmesine lüzum yok!

“—Siz Sırplar’ı destekliyorsunuz, biz de sizin mallarınızı boykot ediyoruz!” desinler, bu destekleyen herifler Sırplar’ın saldırganlığını bitirir.

Onun için alışveriş bile önemlidir. Bunu herkes bilmiyor. Ekonomiyi iyi bilmiyor, ekonomik hayatın inceliklerini bilmiyor; onun için oyuna geliyor. İslâm ülkeleri paralarını yabancı ülkelerdeki bankalardan çekseler, o ülkeler çöker. Paraları oraya götürüyorlar, onları kuvvetlendiriyorlar.

Bunlara dikkat etmek lâzım. Allah bunlara razı olmaz. Bunları bilen insanların bu gibi incelikleri düşünmesi, parayı kendi imkânları içinde kullanması, alışverişi kendi desteklemek istediği kimselerle yapması çok modern, çok akıllı, çok güzel bir davranış olur.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN