Okulda bu sene gördüğümüz derslerden biri siyaset bilimi. Bu bilimin felsefesinin yapıldığı yerler var. Bu bilimin felsefesiyle uğraşmak haram mıdır? Felsefenin haram veya mendub olan dalları nelerdir, açıklar mısınız? Bu derslere başlarken şeytandan kurtulabilmek için bir dua tavsiye eder misiniz?


Muhterem kardeşlerim! “Felsefe” demek “bir şeyin üzerinde akıl yürütmek” demek. Akıl yürüten insanlara “filozof” demişler. Tarihin çeşitli devirlerinde de akıl yürüten insanlar, akılları erdiği kadar akıllarının ebadı nispetinde bir şeyler ortaya atmışlar, söylemişler. Sonra onun yanlışlığı anlaşılmış, doğrusunu başkası söylemiş. Sonra başkası çıkmış, başka bir şey söylemiş.

Tabi bu gibi eski safsatalarla uğraşıp dinî bilgileri öğrenmezse insan bazen sapıtabiliyor da. Çünkü onlardan bazıları zaten kendileri sapıtmışlar. Düşünelim, kafa yoralım derken; akıl kendi başına her türlü gerçeği bulmaya yetmediğinden sapıtabilmişler.

Ama bir şeyin felsefesini yapmak, üzerinde tefekkür etmek günah değildir. Tefekkür etmek sevaptır. Siyaset biliminin felsefesini yapıyor, üzerinde tefekkür ediyor; bunda bir mahzur yok. Tarihin felsefesi vardır, siyasetin felsefesi vardır, ekonominin çeşitli doktrinleri, felsefeleri vardır. Düşünmek zararlı değildir; yeter ki Allah için düşünsün, yeter ki dinini bilsin, dinine aykırı şeyler söylemesin, dininin yasakladığı kanaatlere sapmasın. Düşünmenin bir zararı yok.

Tahsile giderken umumiyetle her sabah 10 defa

 

 رَبَّنَا لَا تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ إِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً،

 

إِنَّكَ أَنتَ الْوَهَّابُ (آل عمران:٨)

 

(Rabbenâ lâ tüziğ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ ve heb lenâ min ledünke rahmeh, inneke ente’l-vehhâb) âyetini okusunlar.

(Rabbenâ lâ tüziğ kulûbenâ) “Yâ Rabbi, kalbimizi saptırma; (ba’de iz hedeytenâ) hidayete erdikten sonra… (Ve heb lenâ min ledünke rahmeh) Bize fazl u kereminden rahmetini ihsan eyle… (İnneke ente’l-vehhâb) Biliyorum ki ya Rabbi, şekkim şüphem yok ki sen Vehhâb’sın, lütfedicisin, bahşedicisin!” (Âl-i İmran, 3/8)

Bu âyet-i kerimeyi 10 defa okusunlar; bu o işin duasıdır.

Girdikleri yere besmeleyle girsinler; evden çıkarken dua etsinler:[6]

 

بِسْــــــمِ اللَّهِ وَبِاللَّهِ، تَوَكَّلْتُ عَلَى اللَّهِ، لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللَّهِ

 

الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ (د. ت. حب. ق. عن أنس)

 

(Bi’smi’llâh, ve bi’llâh, tevekkeltü ale’llàh, lâ havle ve lâ kuvvete illâ bi’llâhi’l-aliyyi’l-azîm) diyerek, Allah adıyla çıksınlar ve Allah’a tevekkül ederek gitsinler. O zaman zararlara uğramazlar

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN

[6] Ebû Dâvud, Sünen, c.II, s.746, no:5095; Tirmizî, Sünen, c.V, s.490, no:3426; İbn-i Hibbân, Sahîh, c.III, s.104,no:822; Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ, c.V, s.251, no:10090; Neseî, Sünenü’l-Kübrâ, c.VI, s.26, no:9917; İbn-i Ebi’d-Dünyâ, Tevekkül Ale’llàh, c.I, s.40, no:20; Enes ibn-i Mâlik RA’dan.

Kenzü’l-Ummâl, c.XV, s.397, no:41536; Câmiü’l-Ehàdîs, c.XXI, s.118, no:23111.