Namaz kılmayan bir kadının yaptığı yemekler yenir mi? Namaz kılan bir kimse, namaz kılmayan eşiyle bir arada yatabilir mi?
Bir kimse namaz kılmıyorsa, mü’minse, imanı varsa, inkâr etmiyorsa... “Namaz da ne imiş?” derse kâfir olur. “Namazın rükûsu da ne imiş? Kıraat de ne imiş?” derse yine kâfir olur. Neden? Farz olduğunu biliyoruz çünkü... Bir farzını inkâr etse bile yine kâfir olur, dinden çıkar. Çünkü Allah’ın belli olan bir emrini, belli olduğu halde reddetmiş ve inkâr etmiş oluyor; kâfir olur.
Ama red ve inkâr etmiyor da, alışmamış, tembel, haylaz, şeytana uyuyor, nefse uyuyor, kılamıyor; günahkâr olur. O zaman kâfir olmaz. Aradaki farkı iyi bilmek lâzım!
Günah-ı kebâir, yâni büyük günahlar insanı imandan çıkartır mı? Çıkartmaz. İşlediği günahlardan dolayı boyundan büyük veballer yüklenir, çok günah yüklenir ama; imandan çıkmaz. Kâfir diyemeyiz, müşrik diyemeyiz, günahkâr müslümandır deriz. Tevbe edebilir. Allah affederse affeder veya cezâlandırır; onu Rabbimiz bilir.
Binâen aleyh, bir kadın namaz kılmıyorsa... Mü’min ama kılmıyor. Keşke, küçükten anası babası öğretseydi. Alışkanlık haline gelmeyince, sonra nasıl zor oluyor. Küçükten öğretmek lâzım! Büyüyünce şimdi, kocası zorlasa kılmaz, babası zorlasa kılmaz. Evlendim der, sana ne der... İş işten geçmiş oluyor. Bu bir ayrı facia... Çocuklarımızı namazı seven, Rasûlüllah’ı seven, sünneti seven insanlar olarak yetiştirmek gayretinde olmalıyız.
Ama, bir kadın sırf tembelliğinden, şeytana uymasından namaz kılmıyorsa, bundan dolayı kâfir olmaz. Yaptığı yemek yenir. Namaz kılan eşiyle bir arada yatabilir.