Kızlar manto veya pardesü altına pantolon giyebilirler mi?
Manto, etek veya pardesü altına pantolon giyebilirler. Sadece pantolon giyip de etleri butları görülecek bir şekilde gezemezler. Pantolon giymek yasak değil. Pantolonu üstünden etekle, pardesüyle veya entariyle, bir şeyle örttü mü pantolon giymek çok iyi; çünkü daha iyi koruyor. Düşse de, bayılsa da, hiçbir yeri açılmayacak, saçılmayacak. Tesettür bakımından uygun olduğundan pantolon iyi.
Peygamber Efendimiz şalvar giyenlere; ’Allah onlara rahmet eylesin, rahmetine gark eylesin!’ diye dua etmiş. O devirde şalvar dikmek de, giymek de kolay değil. Teşvik etmiş. Bir örtüyü peştemal gibi bürünüp öyle gezerlermiş. Kumaş yok, terzi yok, iplik yok, iğne yok; normal bizim sahip olduğumuz şartlar yok. Öyle bir peştemal tutunmak gibi...
Dünyanın birçok yerinde böyledir; Malezyası, Hindistan’ı, Pakistan’ı, Afrika’nın birçok yerleri hâlâ böyledir. Ne yapsın, böyle örtünüyor; içine bizim giydiğimiz gibi iç don giyemiyor. Ama iç donu giymek, şalvar giymek, pantolon giymek tesettürü sağladığı için erkek için de iyidir, kadın için de çok iyidir.
Ama kadın pantolonu giyer de, üstüne başka bir şey giymezse, bir bluz bir pantolon çok fena oluyor.
Niye fena oluyor? Câzibedâr oluyor. Budu, göğsü, beli, haram yerler meydana çıkıyor; bu sefer daha büyük günah oluyor. Örtünmüş olmuyor.
Örtünmenin esasını her zaman burada söylüyorum: Örtünmede vücut hatları örtülecek, belli olmayacak. Vücudun hatları saklanacak.
Ne diyor Kur’ân-ı Kerîm’de?
وَلاَ يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ (النور:٣١)
(Ve lâ yübdîne zînetehünne) “Ziynetlerini ortaya çıkartmasınlar, yâni örtsünler!” (Nur, 24/31) buyruluyor.
Ziynet nedir? Göğüs ziynettir, kalça ziynettir, bel ziynettir, gerdan ziynettir, saç ziynettir; bunları göstermeyecek. Başını örtecek, saçını örtecek, boynunu örtecek, vücudunu da bol bir şeyle örtecek ki görünmesin. Göründü mü veya belli oldu mu, olmaz!
Affedersiniz, dar bir bluz giyiyorlar; her şeyleri belli oluyor. Bu tesettür değildir! Hoca olduğum için açıkça söylüyorum: Bu günahtır, örtünme değildir! Böyle pantolon, böyle bluz örtünme sağlamış sayılmaz!
Nasıl olacak? Bol olacak. Boynu görünmeyecek. Gerdanı örtülecek. Saçı görünmeyecek. Saçı örtülü olacak. Elbisesi bol olacak.
“—Böyle şey olur mu, Fatıma ana gömleği gibi?”
Tabi ya, ne güzel işte... Bak ne güzel söyledin, “Fatıma ana gömleği” diye. Bol olacak tabii…
Hacı hanımlar hacca gidiyor... Bakın bizim köylü hacı teyzeler, hemşehrilerimiz, Türkiyeli müslümanlar... Güzel, entarisi bol... Bol yapmış, büzgülü yapmış, omuzdan bol. Beline bir kuşak sarmış... Ya kim söyledi sana bu kuşağı sar diye? Bir kuşak bağlamış, bu sefer iyi olmamış. Neden? E her şeyi meydana çıkmış!
Pakistanlı kadınlar geliyor, onların memleketi çok sıcak galiba; incecik bir tül başına örtmüş, incecik bir tülden bluz yapmış. Terliyor, elbisesi vücuduna yapışıyor, her şeyi görünüyor.
Kâbe-i Müşerrefe’yi tavaf ederken, orada namaz kılarken, bu kıyafetle oraya gelinir mi? Bunların hocaları yok mu, söylemez mi? Hocaların söylemesi lâzım! Olmaz böyle, bu tesettür değil!
Altını göstermemesi lâzım. Altı göründü mü tesettür değil, şekli belli oldu mu tesettür değil.
Kadın için söylüyoruz... Erkek için de öyle…
Erkek de bir blucin pantolon giyiyor; önü, arkası boğum boğum, yumuk yumuk, her tarafı meydanda; olmaz! Kendi namazı da olmaz, arkasındakinin namazını da bozar. Önde “Allahu ekber!” der, namaza durur. Arkasındaki durdu, önündeki manzarayı gördü, onun da namazı gider.
Niye hoca efendiler cübbe giyip mihraba geçiyor? Tesettürü sağlasın diye. Erkeğin de tesettürü var. Erkeğin de bir yerleri belli olmaması lâzım. Olmaz öyle şey!
Onun için kızlar mantonun, eteğin, pardesünün altına pantolon giyebilirler. Pantolon yasak değil. Sırf pantolon, üstünü bir şey örtmeden, pantolon tahrikkâr oluyor, o doğru değil.