Hacdan sonra Mekke dışına, mikata gidilerek umre yapılmaktadır. Şu anda yapılan umre mi sevap; yoksa, çok yapılan tavaf mı daha sevap?


Peygamber SAS Efendimiz’le Hazret-i Aişe Vâlidemiz geldiler Medine-i Münevvere’den... Hazret-i Aişe Validemiz’in kadınlık mâzereti vardı, umre yapamadı. Sadece ifrad haccına niyetlendi, çok üzüldü. Hac bittikten sonra normal duruma geldi. Haccını yaptıktan sonra Peygamber Efendimiz’e dedi ki:

“—Yâ Rasûlallah! Herkes umresini de yaptı, sevabını kat kat kazandı. Ben sadece hac yapabildim, mâzeretim dolayısıyla umre yapamadım!”

Yâni, aybaşı dolayısıyla, adet görmesi dolayısıyla yapamadığını öyle üzüntüyle söyledi.

Peygamber Efendimiz o zaman Hz. Aişe Validemiz’in erkek kardeşi Abddurrahman’ı çağırarak:

“—Ey Abdurrahman! Kız kardeşini devenin arkasına al, Ten’im’e götür.  Oradan ihrama niyet etsin, gelsin, bir umre yapsın!” dedi.

Hazret-i Aişe Validemiz’e böyle bir umre yapmayı tavsiye etmesi, hacdan sonra böyle bir umre yapılabileceğini gösteriyor.

 

Ama bazı alimler bunu uygun bulmuyorlar, tasvib etmiyorlar. Çünkü, umre aslında bu mübârek mescidi ziyaret demektir. Bayağı zahmetli, masraflı bir şeydir. İstanbul’dan kalkacaksın, uçağa bineceksin... Tavaf yapacaksın, sa’y yapacaksın, tıraş olacaksın; bir umre olacak. Yâni bu kadar ucuz değildir.

Buradan hemen git mîkata... İhrama gir... Yarım saatte tavafını tamamla... Sa’yini de yarım saatte tamamla... Bir buçuk saat içinde, hop bir umre... Kolay oluyor diye biraz şey yapıyorlar ama; Allah’ın lütfundan, rahmetinden ümit kesilmez.

 

Bu, Efendimiz’in Hazret-i Aişe Validemiz’e tavsiye ettiği cinsten bir şey olduğundan, herhangi bir şekilde umre yapmamış olan kimseler, böyle bir umreyi yaparak, umre de yapmış olarak gitsinler.

Bazı alimler bunu pek tasvib etmedikleri için, aleyhinde konuşmuşlar; bazı kitaplarda böyle şeyler yazılmış. Ama, yapılırsa olur.

Eğer bir kimse hac ve umreyi yapmışsa, sünnet-i seniyyeye uygun olanı, çok çok tavaf etmektir. O daha uygundur. Daha nizâmî olan şekil odur.

Ama bazıları kendisi için yapıyor umreyi... Babası için, dedesi için, sevdiği hocası için filân yapabiliyor. O da olur.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN