Finans kurumlarında leasing adı altında bir işlem yapılıyor. Yani taksitle mal satıyorlar. Bu konuda bizi aydınlatacak olursanız memnun oluruz.


Siz diyorsunuz ki:

“—Bana bu mal lâzım. Param yok.”

Meselâ doktorsunuz veya dişçisiniz, cihaz alacaksınız. Şu kadar lira ama paranız yok. Diyorsunuz ki:

“—Bu alet bana lâzım! Sen bunu bana sat!”

O da:

“—Olur, satarım.” diyor.

Aleti alıyorsunuz, parayı ona ödüyorsunuz. Ama tabii, o alıp size satarken pahalı satıyor. Sizin paranız olsa, peşin parayla onu mesela 200 liraya alacaksanız, o size taksit taksit satarken çok fiyat söylüyor.

“—Tamam, ben bunu alırım, sana veririm, sen de bunu çalıştırırsın. Ama 500 lira.” diyor.

Bilmiyorum da, nisbetleri anlaşılsın diye söylüyorum. Sen de diyorsun ki:

“—Pekâlâ razıyım.”

Alıyorsun, çalıştırıyorsun. O sana mühlet veriyor. Şu kadar mühlet içinde onu ödüyorsun. Ödemezsen cihazı geri alabilir. Ödüyorsun senin oluyor. “Bu işleme ne dersiniz?” diyor.

 

Bu normal bir işlem. Birisinden bir mal alıyorsun, onu peyderpey ödüyorsun. Olabilir. Faydalı da oluyor. Ya adam parası olmadığı için hiçbir teşebbüse geçemeyecek ya da parası yokken böyle bir finans kurumunun yardımıyla işini yürütecek. Hem kendisi kazanacak hem borcunu ödeyecek. Sonra ne olacak? Sonra da o aldığı şeyin sahibi olacak.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN