Büyüklerimiz fazla açken veya fazla tokken rabıtayı ve zikri tasvip etmemişler; ”Midenin rahat bir zamanında bunların yapılması gerekir.” demişler. Oruçluyken veya fazla aç olmamak şartıyla aç olunduğu bir zamanda rabıta yapılıyor ve bu esnada mide bulantısı gibi şeyler meydana geliyorsa rabıtaya devam etmek gerekir mi, yoksa bırakmalı mı?
Rabıtanın rahat olması için “Ne çok aç, ne çok tok olduğu zamanda olsun.” denmiş. Midesi gurulduyorken, içinde açılık varken, o duygu onu bastırdığı için uygun değildir. Hatta namaz bile öyledir.
“—Namazla yemek aynı anda; hangisini tercih edelim?” diye karşına geldiği zaman, bizim fıkhımız “önce yemeği” tercih etmiştir. Neden?
“—Yemeği yesin de namazı huzurlu kılsın.” diye, yoksa “Namaza durduğu zaman aklında kebaplar, yemekler varken, namazda huzurlu olamayacak.” diye böyle yapmışlardır.
Onun için, mühim olan rabıtanın huzurlu yapılmasıdır. Sakin bir halde olmak esastır. Mide bulantısı açlıktandır; tabi o zaman insan karnını doyurmalı. Bazen uykusuzluktan da böyle şeyler olur, rabıtayı tam yapamaz, zikri tam yapamaz. Onlar hakkında da hadis-i şerifte tavsiye; “Uyusun, uykusunu alsın; ondan sonra yapsın.” şeklindedir. Zorlamalı olmaması lazım.