Ben size bey’atli birisiyim. Daha başka bir yerlere gitmem ve onlara katılarak hatme yapmamda bir sakınca olur mu?


Umumiyetle gidilebilir, bir şey olmaz; zikir zikirdir. Sevaplı ibadet nerede olsa yapılır; ecir ve sevap alınabilir. Bir yerde bir şey yapılıyorsa ondan kaçınılmaz, yani kalkıp da gidilmez; ”Burada böyle bir şey oluyor; ben başka bir yere bağlıyım.” diye kaçılmaz.

Fakat böyle olmakla beraber, eğer iştirak edilen yer sahih bir yer değilse, o zaman uygun olmaz. Sıhhatli olmayan bir yer uygun olmaz. Veyahut bazıları da yine sahih olmamaktan kaynaklanan sebeplerle müridi çelmeye çalışırlar; bağlı olduğu yerden koparıp orayı kötüleyip, kendi taraflarına bağlamaya çalışırlar. 

Tabii bu tasavvuf dışı bir olaydır, terbiyesizliktir, tasavvufta hırsızlıktır, doğru bir şey değildir ama bu yapılagelmektedir. Bu tarafı kötüleyerek veya öbür tarafı methederek veya açıkça davet ederek bu işi yaparlar. Tabi bu gibi durumlar da onların bu noksanına ve gayri sahih olduğuna dalalet ettiği için özellikle o gibi yerlerden sakınmak lâzım; takvâya dayalı ve usulüne uygun yerlere gidilebilir.

 

Fakat bir de şöyle bir durum vardır: Bir derviş “O şeyhe de giderim, bu şeyhe de giderim; şuna da giderim, buna da giderim.” Derse, onlar hakkında denmiştir ki:

“—Bir kapı meseleyi halleder; bir kapı her kapı demektir. Ama her kapı hiç kapı demektir.”

“—Oraya da giderim buraya da giderim.” dersen, o zaman asıl bağlı olduğun yerden de feyiz alamazsın. Çünkü bağlılığın tam olması lâzım; “her kapı” dersen o zaman “hiç kapı” durumuna düşer, hiçbir yerden bir şey alamazsın.

Büyüklerimiz; “Bir yere tam bağlanmalı ve bağlılığını sağlam olarak devam ettirmelidir.” demişlerdir. Eğer iştirak edilmek istenen grup ve kimseler gayri sahih ise, normal değilse, kötüyse, o zaman tabi oralara iştirak etmemek takvâsını ve kalbini korumak için şarttır. Büyüklerimiz kitaplarda yazmışlardır, okumuşsunuzdur; mürid gafil müridlerden bile sakınacak ki onların gafleti ruhuna tesir etmesin, menfi tesir yapmasın. Hep alim, fazıl, uyanık insanlarla beraber olmaya çalışacak çünkü gafilin gafleti, gönlündeki kasveti bu tarafa sirayet eder ve tesir eder. Bunları düşünerek korunmak lâzım.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN