Belli bir ücret ödedikten sonra teslim alınan malların alışverişi câiz midir?


Şöyle ki araba veya beyaz eşyada kampanyalarda “Mart teslimi” gibi şartlar mevcut. Yani parayı veriyor. Ondan sonra şu şeyde mal gelecek. Şimdi alışveriş bir rıza muamelesidir. Normal olan şekli parayı verip bir şeyi almaktır. Fakat parayı verdikten, malı aldıktan sonra, parayı geç vermek bir anlaşmayla câizdir. Yani; “Ben bunu taksitle ödeyeceğim. Şu kadar zaman sonra şey yapacağım.” Bu mümkündür.

 

Ama malı almadan, alışveriş iktisap edilmemiş bir maldan alışveriş tahakkuk etmez. “Ben senin tarlanın zeytinlerini satın aldım, al.” Daha zeytin yok ki ortada. Olmayan mal alınmaz, satılmaz. Burada biraz ona yakın bir durum var, bilmiyorum. Tekrar bir soralım. Mal yok ortada, yalnız mukavele var. Diyor ki; “Martta vereceğim.” “Tamam.” Alışveriş bitiyor. Belki bu da olur.

Taksitle satışın aksine bu bizim Koç’un, Sabancı’nın kurnazlığıdır Türkiye’de. Millet malını satıyor. Taksitlerini toplayamıyor. Mahkemelerde avukatlarda, icrada senetler. Ama bu adamlar örnek insanlar, kurnaz insanlar, siparişleri alıyorlar, paraları alıyorlar. “Malı 6 ay, 3 ay, 5 ay sonra göndereceğim.” diye Türkiye’nin şartlarına öyle güzel uygun bir alışveriş sistemi düzeni kurmuşlar ki. Parayı alıyor. Senin paranı 3 ay da işletiyor. Ondan sonra sana malı gönderiyor. Kurnaz bir sistem yani.

Soralım, yalnız belki de şey bakımından uygun olmayabilir. O tarafı meslekten, bu işin, fıkhın bir ince noktasıdır. Böyle bir şey; mal almadan parayı yatırıyorsun: Martta teslim. Para gidiyor elden. Olur mu? Olmaz mı? Onu bir soralım. Şu anda iyi bilemeyeceğim. Çok emin olamadım, içimde tereddüt var.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN