Ahiret gününde herkesin dünyadaki ismiyle çağırılacağını biliyorum. Benim ismim İslâmî bir isim değil... Fakat, doğduğumda ezanla kulağıma okunan ismim, yâni göbek adım Mustafa... Ahiret gününde hangi ismimle çağrılacağım; ne dersiniz, ne yapmalıyım?
Göbek adı, bilmem ne adı addır. Diyelim ki kendi adı bunun, ne diyelim meselâ; Burak veya Toprak veya Yağmur veya Kar... Neyse yâni, İslâmî olmayan bir isim veya Cengiz veya bilmem ne... Eğer ismi bir putperestin ismi ise, mahkemeye müracaat edecek, o ismi değiştirecek.
Meselâ, Cengiz müslüman değildi, putperestti. Çocukları da İslâm alemini perişan ettiler. O zaman o ismi değiştirecek. Niye ben bir gayrimüslimin ismini taşıyayım? O ismi değiştirmesi lâzım!..
Ama bazı isimler; meselâ, kuş isimleri konulmuş umûmiyetle Türklerde... Meselâ, Ertuğrul denmiş. Tuğrul, bir kuş adıdır. Ertuğrul, erkek Tuğrul kuşu demek... Doğan bir kuş adıdır. Erdoğan, erkek Doğan kuşu demektir meselâ... Kartal ismini koymuşlar, Doğan ismini koymuşlar. Böyle beğendikleri, meziyetlerini hoş gördükleri hayvan isimlerini koymuşlar. Arslan diyorlar. Arapça’da da var; meselâ Esed, arslan demektir. Böyle isimler konulmuş. İsterse bunları değiştirebilir.
Müşrik ismi ise, muhakkak değiştirsin! Kötü bir mânâsı varsa, muhakkak değiştirsin! Ortada bir isim ise; isterse değiştirir, isterse bırakabilir. Güzel bir isimse, ille dinî isim olması şart değil; mânâsı güzel olan bir isim kalabilir. Meselâ, Esen deniliyor, sâlim mânasına geliyor. Mânâsı böyle güzel olan isimler kalabilir. Ama, söylemediği ismi eğer bir putperest ismi ise, nâhoş bir isimse, onu değiştirsin!
Peygamber Efendimiz isim değiştirirdi. Birisinin ismini beğenmedi mi, derdi ki: “Senin ismin bundan sonra şöyle olsun!..” Abdü’l-lât vardı meselâ; Lât putunun kulu, kölesi mânâsına geliyordu. O ismi hemen değiştirirdi Peygamber Efendimiz, hiç kullanmazdı. Abdü’l-uzzâ; hemen değiştirirdi. Abdü’ş-şems, güneşin kulu... Öyle şey olur mu; hemen değiştirirdi. “Senin adın Abdullah olsun, Abdü’s-samed olsun, Abdü’l-kuddûs olsun!” filân diye böyle, derhal isim değiştirirdi.
Biz de böyle arkadaşlarımızdan ismi nâhoş olanlar olursa, Peygamber Efendimiz böyle yapıyordu diye, “Hadi gel, senin ismini değiştirelim!” diyoruz, güzel bir isme değiştiriyoruz.