141 ilâ 160. sayfalar

Ebû Hüreyre RA Hazretleri'ne bir tavsiyede bulunan Efendimiz SAS Hazretleri:

"--Komşuluk ettiğin kimseye komşuluk hakkını güzel edâ et, yâni ona ikram ve ihsanda bulun ki, tam müslüman olasın!" buyurmuştur.

Bir kimse tam ve kâmil mü'min ve müslim olamaz, kendisi için sevdiği şeyleri mü'min ve müslüman kardeşleri için de sevmedikçe ve istemedikçe... Bir de, Müslüman kardeşine yük olmak, onu köle gibi kullanmak ve ondan istifade etmek için kardeş olunmaz. Belki onun yüklerini azaltmak ve ondan kendisinin ıslahına lâzım olan şeyleri öğrenmek için kardeş olunur.

Hazret-i Ömer RA Hazretleri bile, Selman-ı Fârisî RA Hazretleri'ne gelip:

"--Benim hakkımda sana kerih gelen ne gibi şeyler işitiyorsun?" demiş.

O da özür diledikten sonra:

"--Sizin iki takım esvabınızın olduğunu ve onun birini gece, birini de gündüz giydiğinizi ve yemeklerinizde iki kap yemek bulunduğunu işitiyorum." buyurmuşlar.

Hazret-i Ömer RA Hazretleri:

"--Başka var mı?" deyince;

"--Hayır!" diye cevap vermişler.

Bundan anlaşılıyor ki, insan kardeşini, kendi ayıblarını ve kusurlarını öğrenmek için kardeş ediniyor, yoksa onun ayıplarını ve kusurlarını görmek için değil.

161

Ebû Bekir el-Kettânî (Rh.A) Hazretleri anlatılıyor:

"--Bir kişi bana musàhib oldu, fakat onun sohbeti bana çok ağır geliyordu. Bir gün kendisine epeyce bir şeyler hediye ettim; fakat bir türlü o sıklet ve ağırlık benden gitmedi. Nihayet kendisini evime götürdüm ve yüzümü yere koydum; kendisinden ayaklarıyla yüzüme basmasını istedim. O, yüzüme ayaklarını koydu, sonra benden o ağırlık ve sıklet gitti."

Yâni insanların benliği her şeyi mahv etmekte, tevazu ve mahviyet de her şeyi halletmektedir.

b. Kusurlarından Nâşi Kardeşleri Terk Etmemek

Ebüd-Derdâ RA Hazretleri bu hususta buyurmuşlar ki:

"--İnsan bazan dürüst, bazan da eğri olabilir. Bunun için hemen şu veya bu kusuru vardır, diye terk olunmaz."

İbrâhim en-Nehâî (Rh.A) Hazretleri:

"--Kardeşini, yaptığı günahtan nâşi sakın terk etme! Çünkü bugün günah işlerse, umulur ki yarın da terk eder. Hele alimin hatasını kat'iyyen söylemeyiniz ve ondan ayrılmayınız, tevbesini bekleyiniz." buyurdu.

Yine iki kardeşten biri yoldan çıkmış. Diğer kardeşine demişler ki:

162

"--Senin kardeşin yoldan çıktı."

O da Cenâb-ı Hakk'a ahd etmiş ve yalvarmış ki:

"--Yâ Rab! Benim kardeşime salâh-ı hal nasib edinceye kadar yiyip içmeyeceğim."

Tam kırk gün bu hal ile geçmiş. Fakat Cenâb-ı Hak da bu sàdık kardeşinin duasını kabul edip, yoldan çıkan kardeşine salâh-ı hal nasib etmiş.

Hazret-i Ömer RA Hazretleri hakkında da buna benzer bir rivayet vardır. Şöyle ki:

Hazret-i Ömer RA'ın Şam'da bir kardeşliği varmış. Onun yoldan çıktığını duyunca, kendisine bir mektub göndermiş ve Kur'an'dan, Cenâb-ı Hakk'ın günahları afvedici ve tevbeyi kabul edici ve aynı zamanda şedidül-ikàb olduğunu bildiren Hâ-mîm Suresi'nin başındaki ayetleri yazmış. Bu mektubu alan kardeşi de Hazret-i Ömer RA'a dua ile birlikte tevbekâr olmuştur.

İster kardeş, ister yabancı biri, çamura, batağa veya denize düşerse, sen de onu orada görüp kurtarmağa gücün yeterken bırakıp geç sen, revâ ve hak mıdır, insana yakışır mı?.. Elbette günahlar da böyle bir bataklıktır. Düşenlerin kurtarılması için çalışmak, hem insânî, hem vicdânî ve hem de kardeşlik, dinî sevgi ve muhabbetin icabı, bir vazife-i mühimmedir.

163

İhmal edenler, muhakkak mânevî mes'uliyetten kendilerini kurtaramazlar. Cenâb-ı Hak cümlemizi afv ü mağfiretine mazhar eyleyip tevfîkàt-ı samedâniyyesine nâil eylesin de, din kardeşlerimizi candan sevmek ve sevginin icabı olan her çeşit yardım, muàvenet ve muvâfakatleri îfâ etmek nasib eylesin ve ahirette Allah için sevişenlere va'dolunan Cennetin yüksek makamlarına eriştirsin... Lâ havfün aleyhim ve lâ hüm yahzenûn sırrına nâil eylesin... Âmîn, bihürmeti seyyidil-mürselîn, salevâtullàhi aleyhim ecmaîn...

GÜMÜŞHÂNELİ HAZRETLERİ'NİN NASİHATLARI

1. Mahviyyet ve tevaz icabı, kendinizi dâimâ câhil ve avam addediniz.

2. Amelleriniz, tahsilleriniz ve ahlâkınız bakımından alim olunuz ve nâsa akılları ereceği kadar söyleyiniz.

3. Birbirinize arka çevirmeyin, buğzetmeyin, ayrılmayın, hased etmeyin, kardeş olunuz.

4. Alimlerin zalimlerinden ve inatçılarından olmayınız.

5. Dâimâ müzâkere ve hakkı izhar için ilminizi ve tetebbûlarınızı artırınız.

6. Cemâate, cumaya, bayramlara, evradlarınıza, va'd ve ahdinize riâyetkâr olunuz.

164

7. Cemaati, zekâtı, haccı, orucu, emâneti, emr-i bil-ma'rufu terk edenlere yakın olmayınız.

8. Avretlerini açanlara, gençlere yâni saç ve sakalı bitmeyenlere yakın olmayınız ve kadınlara benzemeyiniz.

9. Muhkem binâlar ve kabirlerini taş ve kireçle yapanlara yakın olmayınız. Binâlara kurban kesmeyiniz.

10. Faiz, haram nesne ve yetim malı yemeyiniz ve yiyenlere yakın olmayınız.

11. Zulmen gasb olunan malı yemeyiniz ve gàsıblara yakın olmayınız.

12. Ulemaya, meşâyıha, vâlideyne ezâ etmeyiniz, kalblerini kırmayınız ve inad etmeyiniz.

13. Sakallarınızı kesmeyiniz ve kısaltmayınız. Adette ve hey'ette yehud ve nasàrâya benzemeyiniz.

14. Ehl-i zinâya ve livataya, deyyuslara, fuşuh işleyenlere ve rüşvet alanlara yakın olmayınız.

15. Dalâlet fırkalarına, ilhadcılara, sihirbazlara, tenbellere, tenâsuha inananlara yakın olmayınız.

16. Kâhinlere, yıldıza bakanlara, falcılara, cin ve ifrit sahiblerine yakın olmayınız.

17. Huddam sahiplerine, vefk sahiplerine, gizli şeyleri bilirim diyenlere yakın olmayınız.

18. Tılsım bilgilerine, ilm-i felâsifeye ve sözlerine yakın olmayınız.

165

19. Her nevî şarap ve müskirat içenlere yakın olmayınız.

20. Her çeşit ilaca ve ecnebi memleketlerinden gelen ilaçlara ve küffar eliyle yapılan eşyaya yakın olmayınız. (Kendiniz yapınız demektir.)

21. Ressamlara, oyunculara, çalgıcılara yakın olmayınız.

22. Vücudlarına dövme yapanlara ve saçlarını siyaha boyayanlara yakın olmayınız.

23. Ecnebi yâni yabancı, nikâhla helâl olan kadınlara bakmayınız ve yakın olmayınız.

24. Kefere, putperest ve müşriklerin kestiklerine yakın olmayınız.

25. Ashàb-ı kirâma ve evliyâullaha sebbedenlere, müctehidîn, sâdât ve selefe ta'n edenlere yakın olmayınız.

26. Harb meydanından, tâundan, vebâ ve itâat-i meşâyihdan ve ülül-emre itâatten kaçanlara yakın olmayınız.

27. Taamlara ve cenazelerdeki bid'atlara yakın olmayınız.

28. Nemmamlara ve Kur'an ve hadis'ten gayri şeylerle ta'viz edenlere yakın olmayınız.

29. Hiç bir israfa ve israfçılara yakın olmayınız.

30. Diyâr-ı küfürden gelen yağ, şeker ve sâir yiyeceklerle, kap ve esvablara yakın olmayınız. (Kendiniz yapınız demektir.)

166

31. Zalimlerin kapısına, oyun, eğlence ve töhmet yerlerine (plaj, dans yeri, balo ve emsâli) yakın olmayınız.

32. Evkafın sattığı emlâke, fâsid ve noksan alışverişe, ham meyvaları alıp satmaya ve vakıf malının tebdil ve tağyire yakın olmayınız.

33. Kuş uçurmağa, nefes ve celb-i havas ve dâvet-i cine yakın olmayınız.

34. Kefere sözlerine ve haram sözlere ve efrenc sözlerine (şehinşah gibi) yakın olmayınız.

35. Amirlik, imamlık, kadılık gibi şeylere ve salihleri azil, zalimleri tâyine yakın olmayınız.

36. Ayakta, yollara ve mübarek yerlere işemeyiniz.

37. Yolları kapatmak ve onlara pislik dökmek ve geçenlere eza veren muzır şeyleri atmağa yakın olmayınız.

38. Zühd, verâ, velâyet, keşif, keramet, ilhamat, Allah'ı ve Rasûlüllahı gördüm iddiasında bulunmayın!

39. Yüksek binalara, köşklere, bineklere ve her türlü zînet ve zayiata yakın olmayın.

40. Mescidlerde seslerinizi yükseltmeyin ve çocuk, deli ve dilenciyi sokmayın!

41. El ve başla selâm vermeyin! Alimden gayrının elini öpmeyin! Hiç kimseye eğilmeyin ve sarılmayın!

167

42. Kuş uçurmayın, süt kuzusunu kesmeyin, evde köpek bulundurmayın!

43. Haktan meyl eden müftülere ve muhaddislere, dinini bilmeyen doktorlarla, müflis tâcirlere yakın olmayın!

44. Hırsızlara, hàinlere, ganimetten çalanlara, harbden kaçanlara, yetim malı ve haram yiyenlere yakın olmayın!

45. Baston ve her çeşit küffar adetlerine yakın olmayın!

46. Memleketin saadet ve selâmeti için siyaseti sağlam ve dürüst yapın!

47. İcrâ-yı hudûd-u şer'iyyeye ve erkân-ı dîne ve mazlûma yardım ediniz!

48. Zulmü terk ile, bütün maàsîden istiğfar ediniz!

49. Hak sahipleriyle helâllaşın, kimseyi incitmeyin ve tahkir etmeyin!

50. Bütün işlerinizi ve niyyetlerinizi tashih ediniz!

Bazı Hatimler:

Hatm-i Besmele-i şerif: 1200

Hatm-i Salât-ı Münciye: 40

168

Hatm-i Sûre-i Feth: 100

Hatm-i Sûre-i Yâsîn: 70

Hatm-i Tehlîl: 70. 000

Hatm-i Lâ havle-i şerif: 1000

ABDÜLHÀLiK-I GUCDÜVÂNÎ HAZRETLERİ'NİN NASÎHATLERİ

Bu risâle (1) şeyhler şeyhi, pirler sultanı, veliler kutbu, ulu makamlar, yüksek kerametler, gayb aleminden gelen vâridat ve kudsî keşifler sahibi, Hàce Abdülhàlik-ı Gucdüvânî (Kaddesallàhu rûhahül-azîz) tarafından, özlü sözler halinde, tarikat mensublarından bir müride emir buyrulmuş nasihatlerini ihtivâ eder. Bahis konusu müridin, Hàce Evliyâ-i Kelân olduğu nakledilir.

____________________

(1) Fatih Millet Kütüphanesi, Farsça 827, s. 346 ve devamından alınmıştır.

Kim bu ince vasıflarla sıfatlanırsa, ma'rifet çeşmesinden bir damla onun canı dimağına akar ve ebediyyete kadar mest-i ilâhî olur. Müridlerin uyanıklarının hepsi bu cinsten bir mestliğe dalmışlardır. Yâ Rab, pâk kullarının canlarına açtığın o esrârdan, bir koklam da biz bîçârelerin canına nasîb eyle!..

Hazreti Şeyh KS, her tarikat mensûbuna önce takvâyı emretmiştir. Çünkü, tarikate sülûk edenlerin ilk makamı takvâdır. Buyurdular ki:

169

1. Ey oğulcağızım! Sana vasiyet ederim ki, takvâyı kendine şiar edinesin! İbadet cinsinden vazifelerine sımsıkı sarılasın! Ahvâlini kontrol edesin! Dâimâ, hatâlardan korku halinde olasın!

2. Allah'ın (CC) hukukunu ve Rasûl-ü Ekrem SAS Hazretleri'ne olan borcunu ödeyesin! Anne-babanın, bütün şeyhlerinin hukukunu gözetesin ki, Hak Teàlâ da seni hıfz eyleye...

3. Senin üzerine bir vecibe olsun ki, Kur'an-ı Kerim okumayı aslâ bırakmayasın! İster zàhiri, ister bâtını olsun, hep Kur'an'da gözet ve oku! Gizli veya âşikâr, Kur'an'ı ibret ve tefekkürle kan ve gözyaşlarıyla oku! Her bir hâlini Kur'an'a döndür ve benzet! Zîrâ halk içinde Cenâb-ı Hakk'ın hucceti Kur'an'dır.

4. İlim öğrenmekten bir adım uzak kalma! Fıkıh ve hadis ilmini öğren! Câhil sofulardan uzak ol ki onlar, din yolunun hırsızları ve müslümanlığın yol kesicileridir.

5. Üzerine borç olsun ki, sünnet-i şerifeye sımsıkı sarılasın ve selef-i sàlihînin imamlarının yoluna gidesin! Çünkü, dinde yeni çıkan her şey sapıklıktır.

6. Gençlerle, kadınlarla, ehl-i bid'atle, zenginlerle sohbet etme! Çünkü senin dinini alıp götürürler.

170

7. Dünyalıktan iki somuna razı ol ve helâl ye ki, bütün hayırların anahtarı budur. Haramdan uzak ol!

8. İnsanlardan kaç ve fukara ile sohbet eyle! Kendi tenha mahallinde otur ki, seni ateş yakmasın.

9. Helâl giyin ki, ibadetlerin tadına erebilesin!

10. Allah'ın celâlinden daima kork ve unutma ki, bir gün hesab mahallinde ayakta durdurulacaksın.

11. Gece ve gündüz çok namaz kıl ve cemaati terk etme; amma, imam veya müezzin olma!

12. Kıballere, kitap sayfalarına adını yazma! Mahkemelerde zaruret olmadan bulunma! Sultan ile sohbet etme! Büyüklerin nasihatlarından dışarı çıkma! Arslandan kaçar gibi insanlardan kaç!

13. Üzerine borç olsun ki, az şöhretli olasın! Dindarlığın herkesin diline düşmesin. Yine üzerine borç olsun da seyahat et ki, nefsin hor olsun.

14. Şeyhlerin gönüllerini gözle ve dikkat eyle! Hânegâh inşa eyleme, hânegâhda oturma!

15. Birinin medhiyle mağrur veya kötülemesiyle gamlı olma. Halkın medhi de, zemmi de, nazarında aynı olmalıdır. Halkla iyi huyla geçim eyle.

16. Üzerine borç olsun, edebli ol. Bütün halka, onların küçük veya büyüğüne merhamet eyle. Yine üzerine borç olsun ki, gülmeyesin; çünkü, gülmek gaflettendir ve gönlü öldürür.

171

Hazret-i Muhammed SAS Hazretleri buyurmuşlardır ki:

"--Benim bildiğimi siz bilseydiniz, az güler çok ağlardınız!"

17. Allah'ın mekrinden emin bir hal takınma! Fakat onun rahmetinden ümid de kesme! Havf ve recâ arasında yaşa ki, tarikat saliklerinin makamı budur. Bazan havf, bazan da recâ...

18. Yine Şeyh KS buyurdu ki: Ey oğulcuğum! Şeyh, müridin babası gibidir. Hattâ oğluna babasından daha da şefkatlidir. Çünkü onu Allah'a yakınlık makamına erdirir.

19. Gücün yeterse kadı olma! Çünkü o zaman dünyanın tàlibi olursun ve dünyayı taleb ederken, din elinden gider. Nefsin müştak ise, daima mücâhedede ol! Dâimâ ahiretin gamını çek, ölümü çok hatırla!

20. Başkanlık isteyici olma ki, kim başkanlık severse, ona tarikat salikidir demek lâyık olmaz.

21. Üzerine borç olsun, daima oruç tut; çünkü oruç insanı mahfuz tutar.

22. Fakr içinde pâkize ol! Dünyadan perhizkâr ve ahirete râgıb ol! Dindar ve vefâlı ol! Fakih, alim ve sabit-kadem ol!

23. Allah CC yolunda, şeyhlere hem mal, hem beden ve hem de can ile hizmet et! Onların seyir ve sülûküne ihtimam göster. Şeyhlerden ne görürsen inkâr etme; (şeri'ate muhalif olması hali müstesnâ), çünkü inkâr edersen, şeyhlerden bir şey elde edemezsin!

172

24. Devlet adamlarının kapısından bir şey isteme! Yarın için azık biriktirme! Allah'ın rızka kefil olduğuna güven. Çünkü Kur'an'da buyruluyor ki:

"Vema min dàbbetin fil ardı illâ alâ'llahi rızkuha" (Hûd 6) [Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca Allah'ın üzerinedir.]

25. Tevekkül makamına ayak bas ki, Allah-u Teàlâ buyurur:

"Ve men tevekkelalâ'llahi fehüve hasbühü" (Talak 3)"Kim Allah'a tevekkül ederse, Allah ona kâfî gelir." Bilesin ki, rızık bölüşülmüştür. Allah sana ne vermişse, halka bezl eyle!

26. Buhül ve hasedden uzak ol; çünkü, cimrilik ve kıskançlık, yarın Cehenneme atılacaktır.

27. Dış görünüşünü süsleme ki, dışı süslemek, için harablığının alâmetidir.

28. Allah'ın va'dine güven! Bütün yaratıklardan ümid ve tama'ı kes; onlarla ünsiyet etme! Doğruyu söyle ve korkma! Dâimâ Hak ile beraber ol, mahlûkattan kimseyle sohbet etme; Allah-u Teàlâ'dan uzak düşersin!

29. Üzerine borç olsun ki, kendi nefsinin ihtiyacı peşinde ol! Kendi nefsini aziz tut; çünkü seni taşıyıcıdır.

30. Dilini tut, halka daima nasihat eyle!

173

31. Sana borç olsun ki, yeme ve içmeyi azalt! Az uyu ve az söyle! Yemeğe muhtaç olmadıkça asla bir şey yeme ve mâzeret olmadan asla söz söyleme! Uyku sana galebe çalmadıkça uyuma ki, bir miktar uyuduktan sonra namazı daha dürüst ve daha çok kılarsın.

32. Semâ' meclisinde çok oturma ki, zamanla semâ' çok nifak çıkarır. Semâ' bir çok gönlü öldürür. Semâ'ı inkâr da etme ki, semâ'ın erbabı çoktur ve semâ' revâ değildir; ancak bir kimseye ki, gönlü diri, kendi ölü ola... Kimde ki, bu hàlet bulunmaz; oruç ve namazla meşgul olursa daha uygundur.

33. Gönlün dâimâ gamlı, gözün yaşlı, amelin hàlis, duan mücâhede, elbisen yıpranık olmalıdır. Arkadaşların derviş, evin mescid, malın fıkıh, zînetin zühd, munîsin ulu Rabbin olmalıdır.

34. Kendisinde şu beş hasleti bulmadığın kimseyi arkadaşlığa kabul etme;

1) Ahireti dünyaya tercih etmeli.

2) İlmi dünya ameline tercih etmeli.

3) Horluğu rağbetliliğe tercih etmeli.

4) Gizli ve aşikar ameli gözetici olmalı.

5) Ölüme hazırlıklı olmalı.

35. Yine buyurdu ki: Ey oğulcağızım! Seni dünya mağrur etmesin, aldatmasın. Üzerine borç olsun ki, halvette yalnız olasın, kırık gönüllü olasın, Tâ keramete nâil oluncaya kadar Allah korkusunda müstağrak olasın. Dünyadan uzak şöyle yaşa ki, yabancı bir ülkede sanki gurbettesin. Dünyadan soyulmuş ve pâk ol ve tertemiz dışarı çık! Çünkü yarın hangi tàifeden olacağını bilemezsin.

174

36. Yine buyurdu ki: Ey oğulcuğum! Bu zikrettiğim vasıflara dikkat et ve ezberle! Ben yakınlarımdan öğrendiğim ve işlediğim gibi, sen de bunları katında tut ve işle ki, Hak Teàlâ da sana dünya ve ahirette nazar kıla...

Bu zikredilen evsaf, müridlerden birinde zàhir olursa, ona şeyhlik verilmesi lâyık olur. Kim onları tahakkuk ettirirse, ona maksad hasıl ve maksud elde edilmiş olur. Fakat, bu mertebe herkese değmez.

Hàce Evliyâ-i Kelân diyor ki:

"Şeyhim bunları söyledikten sonra elimi tuttu ve son olarak şöyle dedi:

'--Sana vacibdir ki, yaşadığın müddet benim mescidimde bulun! Terkedersen, özrün apaçık ve meşrû özür olsun."

Dualar...

HER MÜSLÜMANIN BİLMESİ LÂZIM OLAN 54 FARZ'IN BEYÂNI

1. Allah-u Teàlâ'yı bilip daima zikr etmek.

2. Helâlinden yemek ve içmek.

3. Abdest almak.

4. Beş vakit namaz kılmak.

5. Cünüplükden gusletmek.

175

6. Kişinin rızkına Allah-u Teàlâ'nın kefil olduğunu hak bilmek.

7. Helâlden pâk libas giymek.

8. Hakk'a tevekkül etmek.

9. Kanaat etmek.

10. Nîmetlere mukabil Hak Teàlâ'ya şükretmek.

11. Hak'tan gelen kazàya razı olmak.

12. Belâlara sabretmek.

13. Belâlara sabretmek.

14. İhlâs üzere ibadet etmek.

15. Şeytanı düşman bilmek.

16. Kur'an'ı huccet tutmak.

17. Ölümü hak bilmek.

176

18. Hak Teàlâ'nın sevdiğini sevip, sevmediğinden kaçmak.

19. Babaya ve anaya iyilik etmek.

20. El-emrü bil-ma'ruf, ven-nehyü anil-münker yapmak.

21. Akrabayı ziyaret etmek.

22. Emânete hiyânet etmek.

23. Dâimâ Allah-u Teàlâdan korkup, ferahı terk etmek.

24. Allah-u Teàlâ'ya ve Rasûlüne itaat etmek.

25. Günahlardan kaçıp ibadetle meşgul olmak.

26. Din reislerine itaat etmek.

27. Aleme ibret nazarıyla bakmak.

28. Tefekkür etmek.

29. Dilini fuhuş sözlerden korumak.

177

30. Kalbini pâk tutmak.

31. Hiç kimse ile alay etmemek.

32. Harama bakmamak.

33. Sözlerinde sàdık olmak.

34. Kulağını münkerâtı dinlemekten men etmek.

35. İlim taleb etmek.

36. Kile ve terazisini hak üzere tutmak.

37. Hakk'ın azabından emin olmayıp dâimâ korkmak.

38. Fukaraya sadaka vermek ve yardım etmek.

39. Hakk'ın rahmetinden ümidini kesmemek.

40. Nefs-ü hevâsına uymamak.

41. Allah rızası için yemek yedirmek.

178

42. Kifayet miktarı rızık taleb etmek.

43. Malının zekâtını vermek.

44. Hayız ve nifas halinde iken eşine yaklaşmamak.

45. Cemi mâsiyetten kalbini pâk tutmak.

46. Kibirliliği terk etmek.

47. Baliğ olmamış yetimin malını muhafaza etmek.

48. Taze gençlere yakın olmamak.

49. Mâlî ve bedenî kudreti olduğu zaman hac etmek.

50. Zulümle kimsenin malını yememek.

51. Hakk'a şirk koşmamak.

52. Zinâdan kaçınmak.

53. Şarap ve içki içmemek.

179

54. Yalan yere yemin etmemek.

Hased, kibir, riya, hırs, gazab, şehvet, gaflet, şöhret, kin gibi şeylerden uzak olmak da kalb temizliğinin alâmetlerindendir. Bunları tekrar tekrar dikkatle okuyup ve belleyip amel etmeğe çalış ki, Allah-u Teàlâ'nın makbul ve memduh kullarından olasın... Ve sallallàhu alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn.

Mızraklı İlmihal'i muhakkak bul ve dikkatle oku, o sana yeter ve artar. Bu elli dört farz da oradan alınmıştır. (Mızraklı İlmihal, s. 49)

PEYGAMBER SAS EFENDİMİZ'İN MUAZ İBN-İ CEBEL'E NASİHATLERİ

Rasûl-ü Ekrem Efendimiz elimden tuttu, biraz yürüdükten sonra buyurdular ki:

"--Yâ Muàz! Sana Allah-u Teàlâ'dan korku üzere olmanı, sözlerinde doğru olmanı; ahdine vefa, emaneti edâ, hıyanetliği terk, yetime merhamet, komşu haklarına riayet, kinini ve gayzını yutmak, yumuşak konuşmak, bol selâm vermek, imama itaat etmek, Kur'an'ın mânâsına vukuf peyda etmek, ahireti sevmek, hesaptan havf etmek, emelini azaltmak, amelini güzel etmek, hiç bir müslümanı şetm etmemek, yalancıları tasdik etmemek, sàdıkları tekzib etmemek, imâm-ı àdile àsî olmamak, yer yüzünde fesad çıkarmamak hususlarını tavsiye ve vasiyyet ederim.

180
181 ilâ 200. sayfalar