Size muhabbetimize rağmen, İslâmî bilgilerimize rağmen sabah namazlarına kalkamıyoruz. Bazen yatsıyı kılmadan yatıyoruz.


Allah yardımcı olsun, bu tehlike işaretidir. Bir ibadetin yapılmaması çok büyük vebal yükler insana ama insan onu bilmiyor.

Peygamber SAS Efendimiz’e birisi gelmiş demiş ki:

“—Öldüm, mahvoldum ah vah!” filan, ondan sonra bir şey söylemiş işte böyle.

Peygamber SAS Efendimiz buyurmuş ki:

“—Ben de sandım ki, ikindi namazının sünnetini kaçırdın!” demiş.

Şu anda detayını unuttum, çok iyi hatırlayamıyorum ama öyle bir şey.

 

İbadetleri muntazam yapmaya çalışmak lazım, neden yapmadığını düşünmek lazım, onu engelleyecek tedbirleri bulmak lazım. Kalkamıyorum, mesela çok istiyorum da sabah namazına kalkamıyorum diyorsa, kocaman bir saat alsın, tokmaklı saat alsın, kafasına tokmak indiren, kova boşaltan saat alsın, bir şeyler yapsın ama tedbirini alsın ille sabah namazına kalksın.

Erken yatsın. “Ha, ben böyle gece geç vakte kadar durunca, sabah namazına kalkamıyorum, erken kalkayım!” desin.

 

Muhterem kardeşlerim!

Mahrumiyettir, bir sabah namazına gidememek, bir yatsı namazına gidememek, kılamamak cezadır. Allah nasip etmiyor huzuruna girmeyi. Huzûr-u ilâhiye gelememenin çok büyük bir ceza olduğunu bilmesi lazım insanın, ondan kurtulmaya çalışması lazım.

Tabii insan böyle kusurunu bildiği halde yapamıyorsa, bir de şu sebep hatıra gelir; insan haram lokma yediği zaman, günah işlediği zaman, o günahlardan dolayı iyiliği yapmaya takat bulamaz artık, yaptırtmaz Allah. Takat, yani bilir, bile bile kaçacak, bilmem ne filan, diye diye kaçar o.

Neden? Kusurundan dolayıdır, haram lokmadan dolayıdır. Lokmanın helâl olmasına dikkat edin, tevbe edin ve maddî, vücuda ait sebepler varsa...

“—Çok yoruluyorum.”

Erken yatın!

“—Uykum ağır, kalkamıyorum.”

Kocaman saat alın, tedbirini bulun.

Komşuya rica edin, deyin ki:

“—Ben gelip kapıyı açıncaya kadar kapıda zil çal!” deyin.

Tedbirini arayın, bulun!

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN