Psikiyatride akrofobi, aerofobi; yâni yükseklikten korkma, açık alandan korkma denilen psikolojik hastalıklar var... Bunlarla ilgili bir şey tavsiye eder misiniz?


Kendilerine itimad ettiğimiz doktor kardeşlerimiz var, onlara müracaat edilebilir.

Bu daha ziyade insanın Allah’a tevekkülünün artmasıyla geçebilecek bir rahatsızlıktır. Allah’a tevekkül etmeyi öğrenmemiz lâzım!

Tevekkeltü ale’llah, laf olarak ağzımızdan çıkıyor ama, Allah’a dayanmak, “Yâ Rabbi ben sana güvendim. Elbette sana güvenen insana bir şey olmaz.” diye içine yerleştirmek lâzım!

Tevekkeltü ale’llah’ı çok söylesin bu kardeşimiz. Bir de Lâ havle ve lâ kuvvete illâ bi’llâhi’l-aliyyi’l-azîm’i çok çeksin; doksan dokuz derde devadır diye hadis-i şerifte geçiyor.

Ayrıca Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Hastalarınıza Fâtiha ve Kul hüva’llahu ehad okuyun! Kur’an-ı Kerim bir hastayı tedâvi etmiyorsa, o hiç bir şeyle tedavi olmaz.” Hadis-i şerifte böyle geçti. Okuyalım, Allah-u Teâlâ Hazretleri şifasını verir. Şifa Allah’tan...

Kul hüva’llah okusun, Fâtiha’yı okusun; ondan sonra, Lâ havle ve lâ kuvvete illâ bi’llâhi’l-aliyyi’l-azîm’i çeksin! Allah şifa verir inşaallah...

Denedik bunları... Ben böyle hadis-i şeriflerde gördüğüm şeyleri bazı arkadaşlara söylüyorum; adam güle oynaya geliyor karşıma... “Allah senden râzı olsun hocam! Çok iyi oldu, iyi oldum tamamen...” diyor. Hadis-i şerifler haktır. Onun için öğrendiğimizi sıdk ile tatbik edelim!

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN