Konya’da iyi niyetli olduğuna inandığımız bir grup ihvân kardeşimiz, değişik cemaatlerden müslüman kişilirlerle birlikte Bosna ve Çeçenistan’a giden yardımları organize etmek amacıyla vakıf çalışmaları yapmaktadırlar: Sosyal Araştırma ve Dayanışma Vakfı. Bu arkadaşlar mesailerinin ekserisini bu vakıfta harcamaktadırlar. Bizim bu arkadaşlara ve bu vakfa karşı nasıl bir davranış içinde olmamız lâzım?


Muhterem kardeşlerim! Biz bir kardeş grubuyuz, bizim yolumuz dolayısıyla aramızda kuvvetli bir bağ meydana gelmiştir ve her türlü İslâmî çalışmaları düşünüp programlı, güzel bir şekilde yapmaya gayret ediyoruz. Vakıflarımız var, yüzlerce derneğimiz var, vakıflarımızın şubeleri var; dergilerimiz, taşınıp, planlı var, yayınlarımız var, radyo neşriyatımız var, televizyon çalışmalarımız var.

Ben bizim ihvanımızdan şunu bekliyorum: Bize ait çalışmaları destekleyecekler. Çünkü biz bu çalışmaların mahsuru var mı yok mu, eksiği var mı yok mu bunları merkezden düşünüyoruz, hazırlıyoruz, planlıyoruz başlatıyoruz.

Şimdi biz hiçbir şey yapmasak, âtıl, bâtıl kenarda dursak, çalışma yapmamamız üzerine arkadaşlarımız oraya buraya gitsin. Ama bizim çalışmalarımız bu kadar çeşitli, herkesi imrendirecek kadar güzel, başarılı, bizi de hamd edecek, şükredecek şekilde memnun edici bir tarzda giderken arkadaşlarımızın başka başka şeylere kaymaları aslında kayıp oluyor. Yani bizim camiamızdan kayıyor, sonra bizim kontrolümüzden de çıkıyor.

 

Ben herhangi bir başka kuruluşu suçlamak istemem ama iyi niyetlisi olur, kötü niyetlisi olur, istismarcısı olur, sömürücüsü olur, göstermelik şey yapanı olur, paraları toplayıp toplayıp cebe indirenler olur, yanlış yerlere verenler olur. Onun için bu gibi şeylerde mutlaka İSPA, yani İskerderpaşa damgası olması lâzım. Kardeşlerimizin, ihvânsa, mutlaka bizim müesseselerimizle ilgili çalışmalar yapmasını, hayırlarını bizim kanalımızla yapmasını temenni ediyorum.

Bizim arkadaşlarımız bu şuura sahip olsalar bizim faaliyetlerimiz 100 misli daha genişleyecek. Bakıyorsun bizim hacıefendi falanca Kur’an kursunun tepeden tırnağa altı katının halılarını yapmış. İyi güzel Allah kabul etmiş ama be mübarek kardeşim, gel bizim İskenderpaşa’nın yanına bir Kur’an kursu yap, onu tepeden tırnağa donat, İskenderpaşa bir Kur’an kursuna sahip olsun yine aynı sevabı al.

Siz bunu herkese söyleyin, her yerde söyleyin kendiniz de böyle şey yapın. Kendi çalışmalarımızı kendimiz yapalım, inşaallah bunun ileriye doğru daha başka büyük faydaları olacak, ilerde de bunların şeyi var.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN