“Hoparlör ile ezan okumak, konuşma yapmak bid’attir.” deniliyor; bu doğru mudur?


Hoparlör ile ezan okumak ve konuşmak bid’at değildir. Bunun bir mahzuru yoktur. Bu faydalı bir cihazdır ve vaazın, ayetin, hadisin, nasihatın daha fazla insanlara duyurulmasına vasıtadır, vesilesidir.

Hayra vesile olan, hayra delâlet eden de hayrı işleyen gibidir. İnsan camide namaz için beklediği müddetçe bile namazda sayılıyor. Neden? Namaz için bekliyor... Kâbe yoluna çıksa bir insan; kapısından çıktıktan sonra caddede kazaya uğrasa, ölse; hac yolunda ölmüş oluyor, şehid oluyor. Daha Kâbe’yi görmedi? Görmedi ama yolunda...

Onun için hayra vesile olan şeyler, sevaptır. Bu hoparlör olsun, bu teyp olsun, bu bant olsun, vs. olsun; bunlar hayra vesile olan şeylerdir. Meselâ, geniş bir kalabalık... Diyelim ki Harem-i Şerif, Mekke-i Mükerreme... Hoparlör olmasa ne yapacağız? Çok zor olur. İmama uyup namaz kılmak çok zor olur. Mekke-i Mükerreme’de, Medine-i Münevvere’de imam önüne güzel mikrofonları koyuyor, okuyor; her yerden gümbür gümbür duyuluyor, namazı kılıyoruz.

Bunlar alet edevattır. Alet ve edevat Peygamber Efendimiz tarafından kullanılmıştır. Yemek yeme hususunda, bir şey kesmek hususunda o zamanlar da kullanılmıştır. Aletlerin bir zararı yoktur. Bunu duyuyorum hayret ediyorum. Hoparlörle ezan okumak bid’at değildir; ses daha uzaklara gider. Hoparlörle konuşmak bid’at değildir; herkes uzaklardan duyar.

 

Büyük mürşid hocalarımız, evliyâullah büyüklerimiz bizden önce bu mikrofonlardan konuştular. Camilerde namaz kılındı. Türkiye’nin her camisinde aşağı yukarı bu mikrofon vardır. Her yerde okunuyor. Bu insanların hepsinin ayağını bir papuca sokarsan, hangi mesnede dayanarak soktun? Böyle saçmalık olmaz!

Ama teybe alsan, teypten ezan okutsan olur mu? O zaman olmaz. O iş başka, bu iş başka... Müezzin kendisi camiye geliyor, mikrofonu eline alıyor, okuyor, her taraftan duyuluyor. Sabahleyin kalkıyoruz; Fatih camiinde bir ezan okunuyor, bütün İstanbul’un üstünde bir mübarek hava... İnsan yatağından kalkıyor, mest ü hayran dinliyor. Hoparlör olmazsa hiç bir yerden duyulmaz! Minarenin dibinden bile duyulmaz.

Onun için bu iş böylece bilinsin, yanlış fikirlere itibar edilmesin.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN