Bir anne baba var. Bunların erkek çocukları üniversitede başka bir şehirde okuyor. Önceleri müslüman arkadaşlarıyla beraber kalıyorlarken onlarla anlaşamayıp başka arkadaşlar ile oturmaya başlıyor. Daha sonra ise bir kız arkadaşıyla beraberce kalmaya ve nikâhsız evlilik hayatı sürmeye başlıyor.


Baba Kurban Bayramı’nda keseceği kurban parasını oğluna kızlı erkekli deniz kampı yapsın, eğlensinler diye verip bayramda kurban kesmiyor. Ve oğlunun hayatını öğrenince hiç menfî bir tavır takınmıyor, ileride evleneceklermiş diye. Oğlana karşı anne de hiçbir tavır takınmıyor.

Bu adam hacıdır, namaz da kılar; İslâm açısından bunların durumları nedir? Baba oğluna okuyor olmasından dolayı maddî destek vermeye devam etmektedir. Bu anne babaya İslâm’ın bakışı nasıldır? Bunlara göz yummaktadırlar.

 

Tabii bu karşımıza müslümanların ne kadar dejenere olduğunu gösteren sahne çiziyor. Bir adam var. Bu adamın çocuğu var. Şehre gönderilmiş. Şu anda zina hâlinde, bir kadınla nikâhsız yaşıyor. Her gün günaha giriyorlar. Her gün zina… Bu zina hâlinde olmasından dolayı hacı olan, namaz da kılan baba ve anne rahatsız olmuyor.

Kurban kesmiyorlar, çocuklarına yesinler içsinler diye kurban paralarını buraya gönderiyorlar, kurban borcu üzerlerinde kalıyor. Zinaya razı olmalarından dolayı, reaksiyon göstermemelerinden dolayı çok büyük günahlara giriyorlar. Çocuk da nikâhsız yaşadığından dolayı çok büyük günahlara giriyor. İşte cahillikten, işte İslâm’ı bilmemekten bir cemiyetin fertleri, sözde müslümanlar ne hâle geliyorlar, görün! Enteresan bir sahne...

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN