• /
  • Kütüphane
  • /
  • Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş
  • /
  • 61 ilâ 80. sayfalar
41 ilâ 60. sayfalar

66— (Allâhümme innî es'elüke hayr'el-mevlici ve hayr'el mahreci, bismillâhi velecnâ bismillâhî harecnâ ve alâllâhi rabbinâ tevekkelnâ).

Manası: "Allahım! Senden hayırlı giriş, hayırlı çıkış istiyorum. Allah adıyla girdik. Allah adıyla çıktık. Rabbimiz Allaha güvenip dayandık." demekdir.

 

EVDEN ÇIKARKEN OKUNACAK DUADIR

(Eûzü besmeleden sonra)

67— (Bismillâhi tevekkeltü alâllâhi ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyy'il-azîm).

Manası: "Allah adıyla, Allah'a tevekkül ettim. Güç ve kuvvet ancak yüce Allahın sayesindedir." demekdir.

 

YATAĞA GİRERKEN OKUNACAK DUALAR 

(üç ihlas bir Fatihadan sonra)

 

68— (Rabbi kînî azâbeke yevme teb'asü ıbâdeke, Allâhümme innî eslemtü nefsî ileyke, ve veccehtü vechî iley-ke, ve fevvaztü emrî ileyke, ve elce'tu zahrî ileyke, rağbeten ve rehbeten ileyke, lâ melcee ve lâ mencee minke illâ ileyke, âmentü bi Kitâbike-llezî enzelte ve resûlike'llezî erselte).

Manası: "Rabbim! Kullarını dirilteceğin günde beni azabından koru. Allah'ım! Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana döndürdüm. İşimi sana havale ettim. Sırtımı sana dayadım. İsteyerek ve korkarak sana yöneldim. Senin azabından kaçıp sığınılacak ve korunacak hiç bir yer yoktur. Ancak sen varsın. İndirdiğin kitabına inandım. Gönderdiğin peygambere iman ettim." demekdir.

61

 

(33 sübhânellâh, 33 El-hamdülillâh, 34 Allâhü Ekber'den sonra)

69— (Estağfirullâh'el-azîm'el-Kerîm'ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-Hayy'ül-Kayyümu ve etûbü ileyh ve es'elühü't-tev- bete).

Manası: "Kerim ve yüce olan Allah'dan af dilerim. Ondan başka tanrı yoktur. O diridir, her şeyi gözetendir. Ona dönüyor, Ondan tevbemin kabulünü istiyorum.

 

 

UYKUDAN UYANDIKTAN SONRA OKUNMASI ÇOK SEVAP OLAN DUADIR

70— (Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l-mül- kü ve lehü'lhamdu yuhyî ve yümîtü ve hüve âlâ külli şey'in kadîr; sübhânallâhi ve'l-hamdülillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi'l-aliyyi'l-azîm, Allâhümme'ğfir lî ve li valideyye ve li'l-mü'minine ve'l-mü'minâti yevme yekûmu'l-hısâb).

Manası: "Allah'dan başka ilah yoktur. Onun ortağı da yoktur. Mülk onun, hamd onadır. Öldürür, diriltir. O her şeye kadirdir. Allah'ı tesbih ederim. Hamd O'na aittir. Allah’dan başka ilah yoktur. O en büyüktür. Güç ve kudret ancak yüce Allah vasıtasıyladır. Allahım! Beni, anamı, babamı ve bütün erkek-kadın müminleri hesap gününde bağışla..." demekdir.

62

 

UYKUDAN UYANAN KİMSENİN OKUYACAĞI DUADIR

71— (Lâ ilâhe illallâhü vahdehû la şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve âlâ külli şey'in kadîr, Sübhânallâhi ve'l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü va'llahü ekber, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh'il-aliyy'il-azîm).

Manası: "Eşi ortağı olmayan biridir. Mülk onun, hamd onadır. Onun her şeye gücü yeter. Allahı tesbih ederim. Mülk Onundur. Ondan başka tanrı yoktur. Allah en büyükdür. Güç, kuvvet ancak yüce olan Allah sayesindedir." demekdir.

 

HÜSN-Ü HATİME İLE GİTMEK İÇİN AKŞAMDAN SONRA OKUNACAK DUADIR

 

72— (Allâhümme innî istevda'tüke dînî fahfazhü aleyye fî hayâti ve ba'de vefatî, Allâhümme innî üceddidü'l-imâne tecdîden bi kavli lâ ilâhe illâllâh, Muhammed'ür-Resûlullah).

Manası: "Allahım! Dinimi sana emanet ettim. Onu hayatımda ve öldükten sonra muhafaza et. Allahım imanımı lâ ilâhe illâllah Muhammedün Rasulullah sözüyle yeniliyorum." demekdir.

 

EZAN OKUNUP BİTİNCE YAPILACAK DUADIR

 

73— (Allâhümme Rabbe hazihi'd-Da'vet'it-Tâmmeti ve's salât-il-kâimeti âti Muhammed'en'il-vesîlete ve'1-fazîlete ve'dderecet'er-refî'ate ve'b'ashü makâmen Mahmûde'n- illezî vaadtehû inneke la tuhlif ul-mîad).

Manası: "Ey tam olan bu çağrının ve eda edilecek namazın Rabbi! Muhammed (S.A.S.)'e vesile, fazilet ve yüce makam ver. Onu vadettiğin övülen yüce makama çıkar. Şüphesiz sen vadinden dönmezsin." demekdir.

63

BERAT KANDİLİ GECESİNDE OKUNACAK DUADIR

 

74— (Allâhümme in künte ketebte ismî şakıyyen fi dîvân-î-Eşkiyâi femhu'hû ve in künte ketebte ismî sa'îden fî dîvân'is-su'adâi fesbüt'hü, fe inneke temh u mâ teşâü ve tüsbitü ve ındehû Umm'ül-Kitâb).

Manası: "Allahım! Benim adımı bedbahtlar listesine şaki olarak yazdıysan sil. Şayet bahtiyarlar listesine bahtiyar olarak yazdıysan dokunma. Zira sen dilediğini siler, dilediğini sabit kılarsın. Ana kitab (levh-i mahfuz) Onun katındadır." demekdir.

 

RAMAZANDA İFTARDA OKUNACAK DUADIR

75— (Allâhümme yâ vâsı'al-mağfireti iğfirlî, Allâhümme leke sumtü ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve âlâ rızkı-ke eftartü, ve li savm'il-ğadi min şehri Ramazâne neveytü fağfırli mâ kaddemtu ve mâ ahhertü, El-hamdü lillâh'il-lezî e'ânenî fe sumtü ve razakanî fe eftartü).

Manası: "Ey mağfireti geniş olan Allahım! Beni bağışla Allahım! Senin rızan için oruç tuttum. Sana inandım. Sana dayandım. Verdiğin nimetle oruç açtım. Ramazanın yarınki gün orucuna niyet ettim. Önceden işlediğim, ilerde işleyeceğim günahlarımı affet. Yardımı sayesinde oruç tuttuğum, rızkıyla iftar ettiğim Allaha hamdolsun." demekdir.

64

 

İFTARDAN SONRA OKUNACAK DUADIR

(Evvelâ bir yâsin-i şerif okumalı)

 

76— Allâhümme sellimnî li Ramazâne ve sellim Ramazâne lî ve sellimhü minnî mütekabbelen.

Manası: "Allahım! Beni ramazan için, ramazanı da benim için selametli kıl. Onu, kabul edilmiş olarak benden razı eyle." demekdir.

 

 

KADİR GECESİ OKUNACAK DUADIR

 

77— (Allâhümme inneke afüvvün tuhıbbü'1-afve, fa'fü annâ yâ Kerîmü yâ Rahîmü yâ ğafur bi Rahmetike yâ Erhamerrâhimîn).

 Manası: "Allahım! Sen çok affedicisin. Afvı seversin. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Ey merhametli, cömert ve bağışlayıcı olan rabbim! Rahmetinle bizi affeyle." demekdir.

 

DÜŞMANA GALEBE İÇİN OKUNACAK DUADIR

78— (Allâhümm'ensurnâ ale'l a'dâi bi hurmet'il-enbiyâi ve'l-mürselîn, ve bi hürmeti ıbâdik'el-fukarâi ve'l-muhâcirîn, Allâhümme innî ehâfü minke ve ehâfü mimmen lâ yehâfüke va'hfaznî min şerri men lâ yehâfüke, bi hurmeti habîbike yâ hafiyy'el-eltâf, neccinâ mimmâ nehâf).

Manası: "Allahım! Nebi ve Rasuller hürmetine, fakir ve muhacir kulların hürmetine bizi düşmanlara karşı muzaffer eyle. Allahım! Senden korkuyor, senden korkmayandan da korkuyorum. Habibin Muhammed (S.A.S.) hürmetine beni, senden korkmayanların şerrinden koru. Ey lütuflan gizli olan Allahım! Bizi korktuklarımızdan kurtar." demekdir.

65

 

İSTİHARE ETMENİN YOLU VE DUASI

Evvelâ rızâi bâri için iki rekât namaz kıl, birinci rek'atte (Fatiha) ile (Kul yâ eyyühe'l-kâfirûn) ikinci rek'atte (Fatiha) ile (Kul hüvallâhü ehad) okuyarak Namazı tamamla, sonra

79— (Allâhümme innî estah irüke bi ilmike v'estahdirü-ke bi kudretike ve es'elüke bi fadlik el-azîm fe inneke takdi- rü ve lâ akdirü ve ta'lemü ve lâ a'lemü ve ente 'allâmü'l-kuyûb. Allâhümme in künte ta'lemü enne hâze'l-emre hay-rün lî fî dînî ve dünyâye ve âkıbeti emrî 'âcilihî ve âcilihi fe kaddir'hü lî ve beşşir'hü lî ve in künte ta'lemü enne hâze'l-emre şerrün lî fî dînî ve dünyâye ve âkıbeti emrî 'âcilihî ve âcilihi fasrif’hû annî vasrif’nî anhü ve kaddir liy'el-hayre eynemâ kâne inneke alâ külli şey'in kadîr).

Manası: "Allahım! Senin ilminle gerçeği öğrenmek, senin kudretinle güçlenmek istiyor, senin yüce ikramını diliyorum. Şüphesiz sen güçlüsün, ben ise güçsüzüm. Sen bilirsin, ben ise bilmem. Zira sen gizli olanları en iyi bilensin. Allahım! Şayet bilirsen ki, (muhakkak bilirsin) bu iş benim dinim, dünyam. Şimdi veya ilerideki neticesi itibariyle hakkımda hayırlı ise onu bana mukadder kıl ve bana müjdele. Şayet bilirsen ki, (muhakkak bilirsin) bu iş benim dinim, dünyam,

66

şimdi veya ilerideki neticesi itibariyle hakkımda hayırsızsa onu benden, beni de ondan uzaklaştır. Nerede olursa olsun benim için hayır takdir eyle. Senin her şeye gücün yeter." demekdir.

 

KORKUDAN EMİN OLMAK İÇİN OKUNACAK DUADIR

(Onbir İhlâs-ı Şerif 11 Ayete'l-Kürsî, 11 Salâtü münciy-ye'den sonra)

 

80— (Ve mâ kaderu'llâhe hakka kadrihî; ve'1-ardu cemî'an kabzatühû yevme'l-kıyâmeti; ve's-semâvâtü matviyyâtün bi yemînihî sübhânehû ve teâlâ ammâ yüşrikûn).

Manâsı: "Onlar gerektiği gibi Allah'ı takdir edemediler. Halbuki kıyamet günü yer tamamen O'nun tasarrufundadır. Gökler de O'nun kudret elinde dürülmüşlerdir. Allah onların koştukları şirkten münezzeh ve yücedir." demekdir. (Zümer: 67).

CENAZE DUASI

 

81— (Allâhümme sebbit ahyâenâ ale'l-islâmi v'akbız ervâhe emvâtinâ ale'l-îmâni, ve'ğfir zünûbehüm ve zid ihsânehüm ve'c'alhüm şâfî'an müşeffe'an yevm'el-Kıyâmeti bi rahmetike yâ Erham'er-Râhımîn).

Manası: "Allahım! Dirilerimizi islam üzere sabit kıl. Ölenlerimizin ruhlarını iman üzere al. Günahlarını bağışla, ikramlarını artır. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Rahmetinle kıyamet günü onları şefaat eden ve şefaat edilenlerden eyle." demekdir.

67

 

KUNUT DUALARI

 (Vitir Namazında, okunur.)

 

82— (Allâhümme innâ neste'înüke ve nestağfirüke ve nestehdîk, ve nü'minü bike ve netûbü ileyk ve netevvekelü aleyke, ve nüsnî aleyke'l-hayre küllehû neşkürüke ve lâ nefü-rük ve nahle'u ve netrükü men yefcürük).

Manası: "Allahım! Senden yardım,af ve hidayetini isteriz. Sana tevbe eder, sana dayanırız. Bütün hayırlarla seni överiz. Sana şükreder, sana karşı nankörlük etmeyiz. Sana isyan eden günahkarları terkeder, başımızdan indiririz." demekdir.

 83— (Allâhümme iyyâke na'büdü ve leke nusallî ve nes-cüdü ve ileyke nes'â ve nahfidü narcû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bi'1-küffâri mülhık).

Manası: "Allahım! Yalnız sana kulluk yapar, sana dua eder, sana secde ederiz. Rızana koşar, rahmetini umar, azabından korkarız. Senin azabın kafirlere mutlaka ulaşır." demekdir.

EN MAKBUL SALAVÂT-İ ŞERİFELER

(Ka'de-i ahîrelerde okunur.)

 

84— ( Allâhümme salli âlâ Seyyidinâ Muhammedin ve âlâ Âli Seyyidinâ Muhammedin kemâ salleyte alâ seyyidinâ İbrâhîme ve alâ Âli Seyyidinâ İbrâhîme inneke hamîdün mecîd).

68

Manası:"Allahım! Efendimiz İbrahim ve ehl-i beytine rahmet ettiğin gibi efendimiz Muhammed (S.A.S.) ve ehl-i beytine de rahmet et. Şüphesiz sen çok medhedilen ve şanı çok yüce olansın." demekdir.

85— (Allâhümme bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ Âli Seyyidinâ Muhammedin kemâ bârekte âlâ Seyyidinâ İbrahim ve alâ Âli Seyyidinâ İbrahîme inneke hamîdün mecîd).

Manası: "Allahım! Efendimiz İbrahim ve ehl-i beytini mübarek kıldığın gibi efendimiz Muhammed (S.A.S.) ve ehl-i beytini de mübarek kıl. Şüphesiz sen çok övülen ve şanı çok yüce olansın." demekdir.

86— (Allâhümme Rabbena âtinâ fi'd-dünyâ haseneten ve fi'1-âhireti haseneten ve kınâ azâb'en-nâr, ve edhilne'l-Cennete maa'l-Ebrar, bi rahmetike yâ azîzü yâ ğaffar).

Manası: "Rabbimiz! Bize dünyada da ahirette de güzellik ver. Bizi cehennem azabından koru. Ey çok bağışlayan Aziz olan Rabbimiz! Bizi iyilerle birlikte cennete koy." demekdir.

 

 

87— (Allâhümme Rabben'eğfırlî ve li vâlideyye ve li'l mü'minîne yevme yekûmü'l-hisâb).

Manası: "Allahım! Ey Rabbimiz! Beni, anamı, babamı ve bütün müminleri hesap günü bağışla." demekdir.

69

 

SELAMDAN SONRA OKUNACAK DUÂDIR

(Kâde'deki durumu bozmadan 3 kere)

 

88— (Estağfirullah'el-azîm el-Kerîm'ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-Hayy'ül-Kayyumü ve etûbü ileyh) den sonra (Allâhümme e'innî âlâ edâi zikrike ve şükrike ve husni ibâdetike ve Husni hulukike).

Manası: "Kendinden başka ilah olmayan, diri ve herşeyi gözeten yüce Allah'dan bağış diler, ona tevbe ederim (üç kere) Allahım! Seni zikretmeye, sana şükretmeye, sana güzelce kulluk yapmaya, güzel ahlaka ulaşmaya beni muvaffak kıl, bana yardım et." demekdir.

 

KUR'AN-I KERİM OKUMAĞA BAŞLARKEN EVVELA BU DUAYI OKUMALIDIR

89— Allâhümme bilhakkı enzeltehû ve bilhakkı nezel, Allâhümme azzım rağbetî fihî ve'c'alhü nûren lî basarî ve şifâen li sadrî ve zihâben lî hemmî ve gammî ve huznî, Allâhümme zeyyin bihî lisânî ve cemmil bihî vechi ve kavvî bihî cesediî ve hayyi bihî ruhî ve şekkil bihî mîzânî ve'rzuknî tilâvetehû alâ tâatike ânâe'l-leyli ve etrâfen-nehâri ve'hşürnî maa'n-nebiyyi Muhammedin Sallallâhü Teâlâ aleyhi ve selleme ve Âlih'il-ahyâr.

Manası: "Allahım! Sen Kur'an-ı hak üzere indirdin. O da böylece hak üzere indi. Allahım Kur'an'a karşı ilgimi artır. Onu gözümün nuru, gönlümün şifası, keder ve üzüntümün ilacı yap. Allahım! Dilimi Kur'anla süsle, yüzümü Kur'anla güzelleştir. Bedenimi onunla kuvvetlendir. Ruhumu onunla diri tut. Mizanımı onunla ağırlaştır. Gece-gündüz sana itaat kastıyla Kur'an okumaya beni muvaffak kıl. Beni Hz. Peygamber Muhammed (S.A.S.) ve hayırlı ehl-i beytiyle birlikte haşret." demekdir.

70

 

MÜNACÂT

(Yalvarış ve yakarış-tazarr' ve niyaz)

 

90— Allâhümme'ec'al’it-tevfika refîkanâ ve's-Sırrât'el-müstakîme tarîkanâ, Allâhümme evsılnâ ilâ mekâsıdınâ, ve tüb aleynâ inneke ente't-tevvâb'ür-Rahîm, Allâhümme erine'l-hakka hakkan ve'rzüknâ ittibâ'ahu, ve erine'l bâtıle bâtılen ve'rzüknâ ictinâbehû, teveffenâ müslimîne ve elhıknâ bi's-sâlihîn, Allâhümme edfa’ annâ şerr'ez-zâlimîne ve eşriknâ fi duâ'il-mü'minîne ve kınâ Rabbenâ şerre mâ kazay- te, Allâhümmeğfir Ümmete Muhammed, Allâhümme'ensur Ümmete Muhammed, Allâhümmehfaz Ümmete Muham- med, Allâhümme ferric Ümmete Muhammed, yâ Habîb'et-tevvâbîn eminnâ, ve yâ delîl'el-mütehayyirîn düllenâ, ve yâ hâdiy'el-mudıllîn ihdinâ, ve yâ ğıyâse'l-müsteğisîn eğisnâ, ve yâ recâ'el-münkatıîn lâ takta' ricâenâ, ve yâ ğâfır'el-müznibîn iğfir lenâ zünûbenâ ve keffir annâ seyyâtinâ ve teveffenâ mea'l-ebrâr, Allâhümme nevvir kulûbenâ, Allâhümme'şrah sudûrenâ, Allâhümme yessir umûrenâ, ve'stür uyûbenâ, yâ hafiyy'el-eltâf neccinâ minnaâ nehâf. Allâhümme'ğfirlenâ ve li-vâlideynâ ve li üstâzinâ, ve li meşâyıhinâ ve li ihvânına ve li eshâbinâ ve li ahbabinâ ve li- men lehû hakkun aleynâ ve limen vessânâ bi-duâi'l-hayr ve li cemî'il-mü'minîne ve'l-mü'minât. ve'l-müslimîne ve'l-müslimâti'l-ahyâi minhümü'l-emvât, Allâhümm'ahfaznâ, yâ feyyaz, min cemî'il-belâi ve'l emrâzı kâffeh, bi rahmetike yâ erham'er-râhımîn, ve selâmün ale'l-mürselîn, ve'l- hamdülillâhi rabbi'l-âlemin; el-fâtihate maassalavât.

71

Manası: "Allahım! Yardımını yoldaşımız, sırat-ı müstaki- mi yolumuz yap. Allahım! Bizleri hedeflerimize ulaştır. Tevbemizi kabul eyle. Zaten sen tevbeleri çok kabul eden, ziyade merhametli olansın. Allahım! Bize hakkı hak olarak göster, batıldan sakınmaya muvaffak eyle. Bizim canımızı müslüman olarak al. Bizi salih kullar arasına kat. Allahım zalimlerin şerlerini bizden defet. Bizi de müminlerin duasına ortak eyle. Rabbimiz! Bizi kötü yazgıdan koru. Allahım! Ümmeti Muhammede rahmet et. Allahım! Ümmet-i Muhammed'e yardım eyle. Allahım! Ümmet-i Muhammedi koru. Allahım! Ümmeti Muhammedi sıkıntılardan kurtar. Ey çok tevbe edenlerin dostu Allahım! Bizi emniyette kıl Ey şaşkınların rehberi! Bize yol göster. Ey sapkınları düze çıkaran! Bize de hidayet eyle. Ey sıkışmışların imdadına yetişen bizim de imdadımıza yetiş. Ey ümitsizlerin ümidi! Ümidimizi boşa çıkarma. Ey günahkarları bağışlayan! Bizim de günahlarımızı bağışla. Hatalarımızı ört. Bizi faziletli kimselerle birlikte vefat ettir. Allahım! Kalblerimizi nurlandır. Göğüslerimizi ferahlandır. İşlerimizi kolaylaştır, ayıplarımızı ört. Ey lutufları gizli olan! Bizi korktuklarımızdan emin eyle. Allahım! Bizi, ana-babalarımızı, üsdatlarımızı, şeyhlerimizi, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, dostlarımızı, üzerimizde hakkı olanları, bize hayır dua vasiyet edenleri, bütün mümin ve müslüman erkek ve kadınları, onların sağ ve ölü olanlarını bağışla. Ey ihsanı bol olan! Bizi bütün belalardan, bilcümle hastalıklardan koru. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Selam peygamberlere, hamd, âlemlerin rabbi Allah'a olsun." demekdir.

72

 

ABDEST DUALARI

91— Abdeste başlarken evvelâ E'ûzü besmeleden ve Allah rızası için, abdest almaya niyyet ettikten sonra,

1) (Bismillâh'il-azîm ve'l-hamdü lillâhi alâ dîn'il-İslâm ve alâ tevfîk'ıl îmân ve alâ hidâyet'ir-Rahman) demeli.

Manası: "Yüce Allah'ın adıyla. Bize islam dinini nasib ettiği, imana muvaffak kıldığı, Rahmanın hidayetine erdirdiği için Allah'a hamdolsun." demekdir.

 

2) Ellerini yıkarken

(Elhamdülillâh'illezî caale'l-mâe tahûren ve caale'l-İslâme nûren) demeli.

Manası: "Hamdolsun o Allah'a ki, suyu tertemiz, islamı da pırıl pırıl yapti." demekdir.

 3) Ağzına su verirken

 

(Allâhümme e'ınnî alâ edâî zikrike ve şükrike ve husni ibâdetike) demeli.

Manası: "Allahım! Seni zikretmeye, sana şükretmeye ve sana güzelce ibadet etmeye beni muvaffak kıl." demekdir.

73

4) Burnuna su verirken

 

(Allâhümme Erihnî min râyihat'il-Cenneti ve'rzuknî min ni'amihâ ve lâ türihnî min rayihat'in-nîrâni).

Manası: "Allahım! Beni cennet kokularıyla ferahlandır. Nimetlerinden ihsan eyle, bana cehennem kokularından koklatma." demekdir.

5) Yüzünü yıkarken

(Allâhümme beyyız vechî bi nûrike yevme tebyazzu vücûhü evliyâike velâ tüsevvid vechî bi zünûbî yevme tes-veddü vücûhü a'dâike).

Manası: "Allahım! Dostlarının yüzlerinin parladığı günde benim de yüzümü nurunla ağart. Düşmanlarının yüzlerinin karardığı günde günahlarım sebebiyle yüzümü karartma." demekdir.

6) Sağ kolunu yıkarken

 

(Allâhümme a'tınî Kitabî bi yemînî ve hâsibnî hısâben yesîra).

Manası: "Allahım! Kitabımı sağ tarafımdan ver ve hesabımı kolay gör." demekdir.

74

 

7) Sol kolunu yıkarken

(Allâhümme la tu'tinî Kitabî bi şimalî ve lâ min verâi zahrî ve lâ tühâsibnî hısâben şedîdâ).

Manası: "Allahım! Kitabımı sol tarafımdan ve arkamdan verme. Beni zorlu bir hesaba tabi tutma." demekdir.

 

8) Başına mesh ederken

 

(Allâhümme ğaşşinî bi rahmetike ve enzil aleyye min berekâtike).

Manası: "Allahım! Beni rahmetinle kapla. Bereketlerini üzerime yağdır." demekdir.

 

9) Kulaklarına mess ederken

(Allâhümme'c'alnî mine'llezîne yestemiûne'l-kavle fe yettebiûne ahsenehû).

Manası: "Allahım! Sözü dinleyip en güzeline tabi olanlardan eyle." demekdir.

 

10) Boynuna mess ederken

(Allâhümme a’tık rakabetî mine'n-nâri ve'hfaznî mine's-selâsili ve'l-ağlâli ve'l-enkâli).

75

Manası: "Allahım! Boynumu cehennem azabından kurtar (azad et). Beni cehennemin zincirlerinden, bukağı ve kelepçelerinden muhafaza eyle." demekdir.

 

11) Sağ ayağını yıkarken

(Allâhümme sebbit kademeyye ale's-Sırâtı yevme tezûlü fîhi'l-akdâm).

Manası: "Allahım! Ayakların kaydığı günde benim ayaklarımı sırat üzerinde kaydırma." demekdir.

 

12) Sol ayağını yıkarken

 

(Allâhümme'c-al lî sa'yen meşkûren ve zenben mağfûren ve amelen makbûlen ve ticârete len tebûr).

Manası: "Allahım! Sayü gayretimi makbul, günahlarımı mağfur (affedilmiş) amellerimi muteber ticaretimi karlı eyle." demekdir.

 

13) Abdest bittikten sonra

(Allâhüme'c-alnî mine't-tevvâbîn ve'c-alnî mine'l-mutatahhirîn ve'c-alnî min ibâdike's-sâlihîn, ve'c'alnî mine'llezîne lâ havfün aleyhim ve lâ hüm yahzenûn) dedikten sonra (İnnâ enzelnâ) sûresini üç kere okumalıdır.

Mânası: "Allahım, beni tevbe edenlerden, tertemiz olanlardan eyle, yine beni salih kullarından, kendileri için hiçbir korku olmayan ve hiç üzülmeyecek kullarından eyle." demekdir.

 

Bitti el-Hamdülillah

76

NECÂTÜ'L-MELHÛF

Mahzunların ve Şaşıranların Kurtuluşu

Yazan:

Mehmed Osman

Derleyen ve Sadeleştiren

Mehmed Zahid Kotku

 

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Ve's-selâtü ve's-selâmü alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ Âlihî ve sahbihî ecmaîn.

Bu risalemizde (Necâtü'l-Melhûf) adlı eserden aldığımız 4 kısımdan ibaret olan ve her müslüman için lüzumlu bilgileri, mümkün olduğu kadar günümüzün diline çevirerek sunacağız. Cenâb-ı Hak, tevfîkını refîk buyurarak bu hâlis emelimizde muvaffak kılsın.

Birinci kısım: Geçim darlığını gideren, aile ve yuvayı bereketlendiren, geçime maddî ve ma'nevî kolaylıklar getiren vesilelerdir.

İkinci Kısım: Servet ve Zenginliğe gidişi kolaylaştıran, fukaralık ve sâir belâ ve musibetleri doğuran sebebleri açıklamaya aittir.

Üçüncü kısım: Borçlu mü'minlerin borçlarını kolaylıkla ödemelerine vesile olacak âyet, hadîs ve duaları beyân eder.

Dördüncü kısım: Gam ve kederi gideren, rahat ve ferahlık içinde yaşamayı, dünyâ ve ahirette selâmet ve huzura kavuşmayı kolaylaştıran sebebleri beyân eder.

 

BİRİNCİ KISIM

77

Geçim zorluğunu ve ma'işet darlığını gideren sebeblerden biri, her gece devamlı olarak (Sûre-i Vâkı'a)'yı okumaktır.

Bu hususta Cenab-ı Peygamber (S.A.S.) Efendimiz (Men kare'e külle leyletin sûrete'l-Vâkı'ati lem tusîbhü fâkatün)

 buyurmuşlardır. Ma'nası: "Her gece sûre-i Vâkı'âyı okuyana fukaralık isabet etmez" demektir. Eshâb-ı Kiram arasında bu Sûre-i Celileyi her gece okumanın, rızık ve ma'işeti kolaylaştırdığı ve genişlettiği pek ziyâde şöhret bulmuştu.

Hazret-i Osman (R.A.) Efendimiz, Abdullah İbn-i Mes'ûd hazretlerine, çoluk çocuğunun ma'işetine medâr ol mak üzere bir mikdar ihsanda bulunmak istemiş de İbn-i Mes'ûd buna karşılık: "Biz her gece çoluk-çocuk Sûre-i Vâkı'ayı okumağa devam ederiz. Hal böyle iken bizim fukaralığa duçar olacağımızdan korkuyor musunuz?" cevabında bulunmuşlardır.

Bir diğer sebeb de her sabah Yâsin-i Şerifi okumağa devam etmekdir.

Cenâb-ı Peygamber (S.A.S.) efendimiz bu sure-i celîlenin fazilet ve te'siri hakkında (Yâ-sîn limâ kurie lehû) buyurmuşlardır.

Meali, "Yâsin-i Şerif, hangi niyyet için okunursa onu husule getirir" demektir.

78

Gavs-i Azam, Seyyid Abdü'1-Âzîz-i Debbâğ Hazretleri de Tebâreke Süresindeki (Ela ya'lemü men halaka ve hüve'l-latîfu'l-habîr)

Ayet-i Kerimesini devamlı okumak, fakırdan ve her türlü musibetten insanı korur demişdir.

Dünya ve âhiret sâadet ve selâmetini te'min eden sebeblerin en büyüklerinden biri de, beş vakit namazı cemâatle kılmaktır. Cemâat ile namaz kılmayı terk edenler hakkında vârid olan tehdidler pek çokdur.

Abdullah ibn-i Abbas (R.A.) Hazretlerine, filan kimse gündüzleri oruçlu, geceleri namazlıdır, lâkin cemâate devam etmez demişler de, cevaben "onu cehennemle müjdeleyin" buyurmuştur.

İslâm Dininin büyüklerinin, umumî olarak cemâat hakkında inançları budur. Cenâb-ı Peygamber (S.A.V.) efendimiz

 

(Men sallâ salât el hamsi maa'l-cemâati felehû hamsetü eşyâe: El-evvelü, lâ yusîbuhu fakrün fi'd-dünyâ; ves-sânî yer-feullahü ânhü âzâbe'l-kabri; ves-sâlisü yu'tâ kitâbehû bi yemînihi; ver-râbi'u, yemürrü âle's-sırâtı ke'l-berkı'l-hâtifi; ve'l-hâmisü yüdhılüllahhü Teâlâ'l-Cennete bilâ hısâbın ve lâ azâbin) buyurmuşlardır.

79

Manası: "Beş vakit namazı cemâatle kılanlara beş türlü ni'met vardır.

    Birincisi dünyada fakirlik yüzü görmezler.

    İkincisi Cenâb-ı Hak onlardan kabir âzâbını kaldırır.

    Üçüncüsü hesab gününde amellerinin defteri sağ taraflarından verilir.

    Dördüncüsü Sırât köprüsünden, gözleri kamaşdıran yıldırım sür'atiyle cennete giderler.

    Beşincisi Cenâb-ı Hak onları hesabsız ve azabsız Cennetine koyar, demektir. Bu müjdelere göre, beş vakit namazı cemâatle kılanlar Sâbıkîn ve Mukarrebînden olduklarına göre, Cennet ehlinin eşrafı olmaları lâzım gelir.

Rızık bolluğunu te'min eden ma'nevî sebeblerin en mühimlerinden biri de, istiğfara devam etmekdir. İsti'ğfârın fazileti hakkında vârid olan Kur'ân âyetleri ve hâdîs-i şeriflerden başka, Ümmetin sâlih kişilerinin tecrübeleri de pek çoktur.

İstiğfar kuvvetiyle bir kaç gün zarfında, senelerce giderilmesi mümkün olmayan belâ ve musibetler zail olur. Çünkü musibetler çok kere, isyan neticesidir.

(Ve mâkânallâhü muâzzi behüm ve hum yestağfırûn)

âyet-i kerîmesinin mânâsı, istiğfara devam edenlere Allahü Teâlâ Hazretleri âzâb edici değildir, demektir.

80
81 ilâ 100. sayfalar