PROF. DR. MAHMUD ES’AD COŞAN

A. YILLIK İÇİN YAZILANLAR


01. İDEAL YOL



Dr. M. Es’ad COŞAN


Son sınıfta bulunan bir öğrencim, mezuniyet imtihanlarına girmek ve diploma almak üzere oldukları sıralarda bana:

“—Hocam! Mümkün olsaydı birinci sınıfa yeniden kaydolur, şimdiye değin edindiğim tecrübelerin ışığında, değişik ve daha aktif bir anlayışla Fakülte’yi bir kere daha okurdum.” demişti. Çoğumuz iyi değerlendiremediğimiz, mahiyetine derinden derine nüfuz edemeden yaptığımız çalışmaların, harcadığımız zamanların sonunda, buna benzer temennilerde bulunmuş, tahassür ve nedâmet izhâr etmişizdir.

Vaktinde uyanarak elden kaçırdığımız birtakım fırsatları telâfi etmemiz şüphesiz imkân dahilindedir. Beni en çok düşündüren, hattâ korkutan şey, son pişmanlık demi, “merdivenleri ağır ağır çıkıp bitirdikten sonra, eteklerinde dökülmüş, gümüş renkli bir yığın yaprağı görüp, semâya ağlayarak bakılan” zamandır. Dünyadan göç etme anında pişmanlık duyulmayan bir ömür; zekice, dinamik ve verimli geçirilmiş bir hayat... Ne kadar büyük bir zafer!


Yâdında mı doğduğun zamanlar?

Sen ağlar idin, gülerdi àlem.

Bir öyle ömür geçir ki olsun

Mevtin, sana hande, halka mâtem.


Benim, mezun olan veya yeni gelen öğrencilere, okuyuculara ve herkese, burada hatırlatmak istediğim nokta şu:

Çevrenizde bir yığın insan ve bir o kadar da fikir —veya fikirsizlik— var: Vurguncu, eyyamcı, kozmopolit, anarşist, sosyalist, komünist, epikürist, idealist, memleketçi, devrimci,

27

bölgeci, ırkçı, ümmetçi... vs. Siz, en son nefesi düşünerek; o anda eyvahlarla, keşkelerle dövünmemeyi; bin kere, milyon kere ölmekten daha beter, kaskatı bir ye’s içinde beyhude çırpınmamayı gàye edinerek kendinize bir yol seçiniz. Hakk’ın emrinde, insanlığın ve insanların hizmetinde; başınızda en yüksek ve en asil fikirler, kalbinizde en ılık, en tatlı, en müşfik duygular; bilgili, şuurlu ve vakur adımlarla ebediyete doğru ilerleyiniz. Sarsılmaz, eskimez bir

ülkünüz bulunsun; yarınınız bugünden daima daha ileri ve yüksek olsun!


İçsen bu sudan, bir daha, dostum, susamazsın;

Bir hal gelir, ağlayamazsın, susamazsın!..



(A. Ü. İlâhiyat Fakültesi Yıllığı, 1968-1969)

28
02. ASLÎ VAZİFE