• /
  • Kütüphane
  • /
  • Anılarla Mehmed Zâhid Kotku Rh.A
  • /
  • 33. TEKKENİN EN GENÇ HALİFESİ
32. O BİR UMMANDIR

33. TEKKENİN EN GENÇ HALİFESİ



Atike AYKIN


Mehmet Zâhid Kotku Hazretleri’ne intisab ettikten sonra, haftada bir hanımlara olan sohbetlerine katılıyordum. Ailece de görüşüyorduk. Bütün ihvanlarının gönüllerini fetheden mübarek bir insandı. Otuz seneye yakın vazifede kaldı. Daha sonra maalesef aramızdan ayrıldı.

Bir gün Efendi Hazretleri’ni ziyarete gitmiştim. Mevlevî Tarikatı’ndan olan bir arkadaşım, bana her gün okudukları bir evradları olduğunu söylemişti. Ben de bizim de böyle bir şeyimiz olsun duygusuyla gitmiştim. Yanlarında cemaat olduğu için, bu dileğimi söyleme fırsatı bulamadım. Tam bu sırada kendileri bana döndü:

“—Biz bir Evrâd-ı Şerif hazırlıyoruz, inşaallah yakında okursunuz!” dedi.

Ben, konuşmadan cevabımı almış oldum. Onlar böyleydi, fazla konuşmaya hacet yoktu.


Mübarek zat, ahlâkı ile bize bir nümûneydi. Abdül’aziz Bekkine Hazretleri son hastalığında:

“—Benim yerime Bursa’dan Hacı Mehmet Zahid Efendi’yi getirin! O bizim tekkemizin en genç halifesidir.” demiş.

İhvan, şeyhlerini kaybettikleri zaman çok üzülmüşlerdi. İlk zamanlar Mehmed Zâhid Kotku Hazretleri’ne biraz ağırca durmuşlardı, hemen koşamamışlardı. Fakat mübarek, hanımını da yanına alıp eski ihvanları teker teker dolaştı. Güleryüzlü yumuşak ahlâkıyla ihvânı kendisine bağladı.

İskenderpaşa’ya taşındıktan sonra ona tabi olanlar çığ gibi büyüdü. Kendisi Almanya’ya ve başka ülkelere ziyaretlerde bulundu. Oralarda kendisine birçok intisablar oldu.


İhvânın birbirine karşı muhabbetli olmasını, gelinip

323

gidilmesini, ikramda bulunulmasını, birlikte seyahat edilmesini tavsiye eder, kendisi de örnek olurdu.

O mübarek, evlatlarına yani talebelerine son derece ilgiliydi.

“—Biz evlatlarımızın boynuna bir lâle takarız. Ayağı sürçtüğü dakikada, onu çekiveririz.” buyururlardı.

Allah onun makamını cennet eylesin... İnşaallah öbür dünyada birlikte olalım... Ne mutlu açtığı yol gençlerimizle aydınlanıyor.

Allah razı olsun, sevgili damadını Hocamız olarak bıraktı. Her dakika çoğalmaktayız. Allah-u Teâlâ’nın bize çok güzel bir nimeti bu... İhvânımızın hepsi kültürlü insanlardan oluşuyor. Hocamız da yerinin tam insanı... Allah hepsinden razı olsun.


Kadın ve Aile, Kasım 1989

324
34. ERBÂB-I KEŞFİ’L-KULÛB