Bir kadın, bir erkek doktora muayene olabilir mi? Nâmahrem yerinden röntgen çekinebilir mi?


Eğer kadın mütehassıs varsa, onu bulmaya gayret eder; mümkün olduğu kadar kendi cinsinden olan kadın bir doktora muayene olmaya gayret eder. Bunu istemek kendisinin de hakkıdır; ama çare yoksa, çaresiz ise; terbiyeli, aklı başında müslüman bir doktora muayene olabilir, röntgen çektirilebilir. Çare varsa mümkün oldukça kadına çektirmeye çalışmalıdır.

El-hamdü lillah biz şimdi doktor kardeşlerimizle bir kadın polikliniği açmaya da çalışıyoruz. Bu Türkiye’de büyük bir derttir. İslâm düşmanlarının inadı vardır; doğum mütehassısı bölümüne erkek ebe yani erkek kadın doğum mütehassısı yetiştiriyorlar. “İlla erkekler doğum yaptırsın.” diye inatlarından kız talebe bile almıyorlar. İnatları var. Üniversitelerde, tıbbiyelerde inançsız kimselerin böyle inatları var.

Biz de hanımlarımızı mümkün oldukça hanım doktorlara muayene ettirmeye gayret ediyoruz. Birisini bir kadın doktora gönderdik. Kadın hastalığı var, nâmahrem yeri açılacak, bakılacak; yani soyunacak. Biz gönderdiğimiz halde kadın doktor;

“—Seni talebelerin önünde soyacağım, öyle muayene edeceğim.” demiş.

O da şaşırmış:

“—Olur mu öyle şey?” demiş.

“—Pekiyi, bu talebeler nasıl öğrenecek?” diyormuş.

Ayarlarsan başka türlü olur. İstenince her şey oluyor, ne diye inat ediyorsun? İlla erkeğe baktıracaksın, müslümanın inancını zedeletmeye çalışacaksın. Bizim inancımız böyle olduğuna göre ona göre ayarla.

 

Ankara’da bir kadıncağızın röntgeni çekilecek. Kadın gitmiş bakmış, pos bıyıklı bir röntgen uzmanı. “Soyun hanım” demiş. Hanımefendi;

“—Ben kadın röntgenci istiyorum.” demiş kibarca.

“—Oh, oh” demiş; “Bırak bu kafayı kadın, bırak. Biraz Avrupa gör, medeniyet gör.”

O da boynunu bükmüş;

“—Ben zaten İngiliz’im.” demiş.

İngiltere’de kardeşimizin biriyle evlendi de oradan Türkiye’ye gelin geldi, İngiliz aslında... Bizim bu taraftaki dangalak böyle diyor.

Bu mantık değil. Bir kadın mütehassıs koy, bir kadın röntgenci koy; kadınların gönlü olsun. Kadın bölümünü ayır. Utanmıyor musun? Maalesef böyle bir inatlaşma vardır, müslümanların kusurudur.

Müslümanlar kendilerinin camisini, kadın hastanesini müesseselerini kuramıyorlar; kendi emirlerine uygun faizsiz müesseselerini, helal müesseselerini kuramıyorlar.

 

Yahudiler kuruyor; dünyanın her yerinde uçaklarda yahudi yemeği vardır. “Ben yahudiyim, yahudi yemeği istiyorum.” deyince ona hahamın kestiği etten yapılmış yemek gelir. Dünyanın her yerinde müslüman vardır;

“Ben müslümanın etini istiyorum; bana müslüman yemeği getirin.” diye diretmiyorlar.

Domuzu yiyorlar veyahut adam “Bu et domuz eti değildir.” diyor. Olsun. İsterse domuz eti olmasın ama hayvanın kafası kesilmemişse yine murdardır; o da haramdır. Sen bir tokmağı kafasına indiriyorsun, hayvanı murdar ediyorsun ondan sonra “Tamam, bu sığır etidir.” diyorsun. Sığır etidir ama murdar. Koyunun bile boynuna ip dolansa boğulsa eti yenmez. Kesecek, kanı çıkacak.

Şimdi Yirminci Yüzyıl’da yeni yeni anlaşılmış; kan çıkmadığı zaman damarlarda kaldığı zaman orada mikroplanıyormuş ve et bozuluyormuş. Ha 1400 yıl sonra uyandınız maşallah! İslâm “kan akacak” diye bunu 1400 yıl önceden söylemiş. Et yenilecekse kesilecek, kanı şorlatılacak, akacak. İşte et o zaman dayanacak. Kafasına bir tokmak vuruyorlar, bir elektriktik şoku veriyorlar. Hayvan bayılıyor; ondan sonra murdar oluyor. Müslümanlar gevşek olduğundan, dikkatsiz olduğundan bu müesseseleri kuramamış.

“—Canım ne olur yerse?”

Elinin körü olur. Sen müesseseni kurmaya çalışsan ne olur? Sen müesseseni kurma, kendi keyfine uygun olan şeyi kurma; ondan sonra, “Çişli şeyi yesek olur mu, içsek olur mu?” bilmem ne. İçme be adam, içmemeye çalış, temizini bulmaya çalış. Ne diye “İlla murdarı yiyeceğim, illa haramı işleyeceğim.” diye çalışıyorsun?

Evet, ölüm tehlikesi varsa, başka doktor yoksa, çare yoksa tamam; erkek doktor muayene eder ama niye kadın doktor muayene etmesin? Çünkü kafaları bozuluyor. Çeşit çeşit şeyler duyuyoruz. Ben doktorların ağzından çeşit çeşit menfi şeyler duyuyorum.

Askerlikte bir doktor vardı, terbiyesiz neler anlatıyordu. Doktor. Tabi mecburen askere gitmiş. Orada her çeşit insanla harman oluyorsun. Yaptığı melanetleri, günahları saya saya bitiremiyor. Şimdi ona muayeneye gidilir mi? Böyle bir hayduta gidilmez. O zaman müslüman olarak tedbir al. Müslümanların tedbir alması lâzım.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN