ÖNSÖZ
Prof. Dr. M. Es’ad Coşan Hocaefendi, kırk yılı aşan hocalık hayatı boyunca (1960-2001) muhtelif camilerde ve toplantılarda dînî konuşmalar yapmakta idi. Bu konuşmalar daha çok hadis-i şeriflerin okunması ve izah edilmesi tarzında oluyordu. Son yıllarında, bu hadis sohbetlerine ilâve olarak, Mustafa Selâmi Efendi Tekkesi’nde Tabakàtü’s-Sûfiyye sohbetlerine başladı (02. 12. 1991). Hocaefendi bunun amacını şöyle açıklıyordu: “Bizler de karınca kararınca takvâ yolunda, Rabbimizin rızası yolunda yürüyen insanlar olduğumuzdan, “Bu yolun bizden önceki büyükleri, selef-i sàlihînimiz neler söylemişler, onların nasihatlerinden istifade edelim; nasıl yaşamışlar, hayatları bize örnek olsun!” diye, tasavvuf aleminin büyüklerinin hayatlarını okumayı; sözlerini dinleyip, belleyip mûcebince amel etmeyi düşünerek; Türkçesi bulunmayan bir eser olsun, kaynak olsun, ana eser olsun; böylece yaptığımız çalışma da yapılmamış bir çalışma olarak, yeni bir çalışma olsun diye düşündüğümüz için; 412 hicrî, 1021 milâdî tarihinde, yâni yıllarında vefat etmiş olan, Nişâpurlu Ebû Abdurrahman es-Sülemî Hazretleri’nin, tasavvuf ilminde kaynak olan, ana eser olan, müracaat kitabı olan Tabakàtü’s-Sùfiyye’sini okumağa başladık.”
Sülemî bu eserinde, Tabiîn döneminde yaşamış 100 sûfîyi 20’şer kişilik beş bölüm halinde ele almış, her birinin hayatı hakkında bilgiler vermiştir. Rivayet ettikleri hadis-i şeriflerden bir tanesini örnek olarak zikretmiş, söyledikleri veciz sözleri nakletmiştir.
Bu sohbetler Cumartesi akşamları yapılıyordu ve bir saat kadar sürüyordu. Hocaefendi seyahatta olduğu zamanlar sohbete ara veriliyor, İstanbul’da oldukları zaman devam ediyordu. 7 Mayıs 1997 günü yurtdışına çıkıncaya kadar devam etti.
Fudayl ibn-i Iyad’dan başlayıp, sırayla her seferinde birkaç sayfa okuyup izah ederek sohbetlerini sürdürüyordu. 26 Ekim 1996 günü yaptığı son Tabakàtü’s-Sûfiyye sohbetinde, Ebû Osman el-Hîrî’nin 29. sözüne kadar gelmişti.
Sohbetlerde, önce o gün izah edilecek sözlerin Arapça metinleri
okunuyor, kısaca anlamı veriliyor; sonra râvîler hakkında dipnotlardan bilgiler veriliyordu. Sözler izah edilip açıklanıyordu. Sohbetin sonunda da, çıkartılacak dersler anlatılıyor ve günümüzde neler yapmamız gerektiği hakkında tavsiyelerde bulunuluyordu.
Elinizdeki 4. cilt, merhum Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi’nin 3 Haziran 1995 ve 26 Ekim 1996 tarihleri arasında yapmış oldukları 27 sohbetten oluşuyor. Bu sohbetlerde Ebû Turâb en-Nahşebî, Cüneyd-i Bağdâdî, Ebü’l- Hüseyn-i Nûrî, Ebû Osman el-Hîrî Hazretleri hakkında bilgi verilip, sözleri naklediliyor.
Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi’nin teşvikleri ile hazırladığımız bu çalışmamızın, tasavvufun anlaşılması, inceliklerinin öğrenilmesi yönünde okuyucuya faydalı olacağını ümid ediyoruz. Katkıda bulunan herkese; özellikle kaset çözümünde yardımcı olan M. Zâhid ve M. Esad Erkaya’ya, fotoğraflar ve teknik yardımları için Hacı Ali, Abdüllatif ve Lütfullah Erkaya’ya teşekkür ediyoruz.
Dr. Metin ERKAYA
Sincan, Eylül 2016