11. YENİ YIL
Çok değil, birkaç söz söyleyeceğim:
Cenâb-ı Hak, nasib ettiği bu 1399 senesini cümle Ümmet-i Muhammed hakkında, bizler hakkında mübarek ve müteyemmin eylesin... Onu tebrik ederim. Daha birçok senelere de, Cenâb-ı Hak sıhhat ve afiyetlerle erişmek nasîb ü müyesser eylesin...
Burada hepimiz için Cenâb-ı Hakk’a bir ilticâ yolu var:
“—Yâ Rabbî, bizi bu yeni seneye kavuşturdun, sağlık afiyetler de ihsan eyledin; teşekkür ederiz. Fakat biz aciz bir mahlûkuz, bu şeytanın hakkından gelemeyiz; çünkü göremiyoruz. Nefsin hakkından da gelemeyiz. O da bizim için bir belâ... Bu ikisinin şerrinden sen bizleri muhafaza eyle yâ Rabbî!”
Nefis şeytandan beterdir. Cenâb-ı Peygamber SAS:7
أَدَّبَنِي رَبِّي فَأَحْسَنَ تَأْدِيبِي (ابن السَّمْعانِي في أدب الإملاءِ
عن ابن مسعود)
(Eddebenî rabbî feahsene te’dîbî) “Beni Rabbim edeblendirdi ve terbiyemi güzel eyledi.” buyurmuş.
Biz peygamber değiliz tabii, aciz kullarız. Binâen aleyh nefsin elinden kurtulmak için, bizim de bizi terbiye edecek, edeblendirecek birisini bulmak vazifemiz...
Bununla beraber, bu terbiyecinin terbiyesine de razı olmak gerekir. Kendi isteğimize göre değil, onun isteğine göre yaşamamız lâzım! Büyükler nasıl yaptıysalar, bizim de öyle yapmamız lâzım!
Allah hepimizi affetsin... Tevfîkàt-ı samedâniyyesine mazhar eylesin... Bu şeytanın ve nefsin elinden de bizi her sene kurtarsın
da, bâhusus bu sene —içinde bulunuyoruz— hıfz ü himâyesinde
7 Kenzü’l-Ummâl, c.XI, s.406, no:31895; Keşfül-Hafâ, c.I, s.70, no:164;
Câmiü’l-Ehàdîs, c.II, s.88, no:959.
dâim eylesin...
Bir dua edelim:
Yâ hayyü yâ kayyûm!.. Yâ bedîa’s-semâvâti ve’l-ard!.. Yâ ze’l- celâli ve’l-ikrâm!.. Nes’elüke en tuhyiye kulûbenâ... Bizim kalplerimize hayat ver yâ Rabbi!.. Bunu senden isteriz.
Cesedimizin hayatı var, lâzımsa da, bu ceset bu kalp içindir. Kalp ölünce, ceset kuşsuz kafese benzer. Bu cesedin lüzumu o kalp için... O kalpte hayat olmazsa, o kalbin sahibine acımaktan başka çaremiz yok.
Allah kusurlarımızı affetsin... Tevfikàt-ı samedâniyyesine mazhar eylesin... Hepimiz o yolun yolcusuyuz; Allah cümlemize iman-ı kâmil nasib etsin...
Allàhümme innâ nes’elüke’l-afve ve’l-àfiyeh... Fi’d-dîni ve’d- dünyâ ve’l-âhireh...
Allàhümme’sturnâ bi-setrike’l-cemîl…
Allàhümma’ğfirlenâ... Ve li-vâlidinâ... Ve li-esâtîrinâ... Ve li- akribainâ... Ve li-men lehû hakkun aleynâ... Ve li-men vassânâ bi’d-duài’l-hayr… Ve li-cemîi’l-mü’minîne ve’l-mü’minât... Ve’l- müslimîne ve’l-müslimât... El-ahyâi minhüm ve’l-emvât... Bi- rahmetike yâ erhame’r-râhimîn...
Sübhàne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ yesıfûn... Ve selâmün ale’l-mürselîn... Ve’l-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...
Tekabbe’l-minnâ bi-hürmeti’l-fâtiha!
01. 12. 1978 – İskenderpaşa Camii
(1 Muharrem 1399)